20 Nisan 2007 Cuma

uzun sure ucuruma bakar*san, ucurum da senin icine bakar."

Guzel bir yazi



Gece yarisiydi. Arabadaydim. Radyo Maydonoz'da Selim gazete koselerinden internete yayilmis bir oyku*yu anlatiyordu. Kulak kesildim:

"Bir sonbahar gunu Londra'daki doktor muayenehanesinin bekleme odasinda otu*ran adam, yapraklarin dokulmesini huzun*lu bir gulumsemeyle seyrediyordu. Biraz sonra muayene odasinda doktor, teshisi acikladi kendisine:

'- Bay Winkelman, beyninizde bir ur var. Hemen ameliyat olmalisiniz.'

Yuz hatlari gerildi Winkelman'in:

'- Ingiltere'de bu ameliyati yapabi*lecek doktor var mi' diye sordu.

'- Amerika'da yasadiginiza gore orada olmanizi oneririm' dedi doktor; 'Zaten sizi ameliyat edebilecek tek operator olan Charles Wronkow da orada yasiyor.

Winkelman tesekkur edip ayrildi. Ote*le giderken derin derin dusunuyor ve yere dokulen yapraklari ayaklariyla yavasca iti*yordu.

Birkac gun sonra gazeteler taninmis Amerikali operator Charles Wronkow'un Ingiltere'de tatilini gecirirken intihar ettigi haberini verdiler.

Polis, boyle taninmis bir doktorun ne*den Wilkelman adi altinda, Londra'nin yoksul bir mahallesindeki otelde kaldigini merak ediyordu."

* * *

Bu oykuyu dinledigim gecenin sabahin*da gazeteler Reve Favaloro'nun intihar haberini duyurmuslardi.

Favaloro, 1967'de buldugu by-pass yontemiyle kalp ameliyatlarinda bir cigir acan ve milyonlarca hastayi kurtaran Ar*jantinli cerrahti. Buenos Aires'teki muhte*sem villasinda kalbine siktigi tek kursunla son vermisti hayatina...

Milyonlarin kalbine giden kanallari acan bir insanin, kendi yuregindeki tikanmaya deva bulamamasi ve sonunda onu kursun*layarak susturmasi ne trajik bir final!..

Butun bir salonu gulmekten kirip gecir*dikten sonra cekildigi makyaj odasinda ses*sizce aglayan bir palyaco gibi... Cevremize yaydigimiz isiktan biz nasiplenemeyiz cogu zaman... insanin sozu gecmez, gucu yetmez ba*zen kendine...

En guzel ask filmlerinde oynayan kadin, alabildigine mutsuzdur bakarsaniz...

Diline doladigi herkesin ic dunyasini ka*lemiyle didikleyen yazar, kendi icindeki kes*mekesi tariften acizdir.

Cemaate iman telkin ederken icten ice Tanri'yi sorgulamaya baslamis bir din ada*mi kadar caresiz, kivranir insan...

Yalnizlik korkusunu bastirmak icin omru boyunca sayisiz kadina tutulmus bir Kazanova'nin sonunda anavatani yalnizliga donmesi,

...ya da cehennemi bir cephede gun bo*yu askerlerine cesaret asilayan kumandanin gece karargahta korkudan titremesi gibi,

...en yakindan tanidigi zaafi, en guven*digi yanina yakistiramaz insan:

...ve kendini en bildigi yerinden vurur: Kalpse kalp; beyinse beyin...

...bir kursunla durur.

* * *

Cunku en beteridir kendisiyle savasan*larin, kendine yenilmesi...

Inanmadan din adami olarak kalamaz*siniz; sevmeden asik rolu oynayamaz, cesa*retsiz savasamazsiniz; beyninizde bir urla beyinlere deva, kalbinizde kanayan bir ya*rayla kalplere sifa tasiyamazsiniz.

Bu kusatmayi yarmak icin o "zaaf”lari*nizi yok etmek zorundasinizdir; cogu kez kendinizden vazgecmek pahasina...

insan, kendine ragmen gider o zaman...gencliginde nice cana kiydigi kilicinin uzerine karniyla yativeren yasli bir Samuray savascisi ya da intihar icin artik hukmedemedigi tanidik bir mikrofonu secen Zeki Muren gibi, olumu beklemeden onun kol*larina kosar.

Bazen uluorta, bazen yapayalniz,

...ucsuz bucaksiz bir bosluga akar...

Malum; "uzun sure ucuruma bakar*san, ucurum da senin icine bakar."

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder