18 Mayıs 2007 Cuma

Haluk Bilginer'den yeni bir film: POLIS



Haluk Bilginer zamana ve mafyaya meydan okuyor!

Yonetmenligini ilk kez bir uzun metraj icin yonetmen koltuguna oturacak olan Onur Unlu'nun yapacagi Polis'in cekimleri Agustos ayinda basladi. Film, Cuneyt Arkin'li kult polisiyelerin izinden gittigi gibi bir izlenim birakmasin sizde, film tamamen Takeshi Kitano'ya adanmis.

Mafyaya kafa tutan cinayet masasi dedektifi Musa Rami, kendisine iki ay omur birakan kanser hastaligi oldugunu ogreniyor ve mafyanin tehditlerini ve ask iliskisini yoluna koymak icin zamana karsi bir mucadeleye basliyor.

Filmin tek silahi ise Haluk Bilginer degil. Ozgu Namal ve Ragip Savas gibi isimler de katkida bulunacak.

Filmin sitesi cok hos mutlaka bir inceletin burdan buyrun..

15 Mayıs 2007 Salı

Cok Acil Yardim Lutfen... IMDAATTTTT

Sizden bir ricam olacak... Yurt disindan birkac arkadasim bir sureligine Turkiye’ye geliyor ve kalacak yere ihtiyaclari var. Benim evde dun gelen misafirlerim var onun icin musait degilim arkadaslar bana yardimci olabilecek yabanci dili olan arkadaslar lutfen acil yardiminiza ihtiyacim var.. Biri yesil ve biri beyaz 2 Mercedes'le geliyorlar. Pazar gunu saat 14.00 gibi Turkiyede olacaklar. Fotolari e-posta ile yeni gecti elime. tanimaniza yardimci olur umuduyla fotograflarini ekte bulabilirsiniz. Yardimlariniz icin simdiden Tesekkur ederim.

FOTO

Semali dantel modelleri




alintidir

Ilk Merhabam

merhabalar

ben seda

bir arkadas tavsiyesiyle geldim bu siteye icini gezince hosuma gitti uye olayim dedim

guzel paylasimlar diliyorum

Arkadaslar ojelerle ilgili harika bir yontem kesfettim mutlaka okuyun..

Eger koyu renk ojelerden hoslanmiyorsaniz ve illa ki acik renk ojeler surmeyi tercih ediyorsaniz..

fakat tirnaklarinizda renk bozukluklari varsa ve acik renk ojelerle bunlari kapatamiyorsaniz uzulmeyin...ve kendi kesfim olan oje onerilerini okumaya devam edin...

OJELERINIZI SATIN ALIRKEN IZLEYECEGINIZ YONTEM


1-) Once istediginiz renkte oje edinin.....ornegin acik pembe istiyorsunuz

2-) Sonra istediginiz ve aldiginiz rengin hangi renklerin karisimindan oldugunu dusunun........
ornekteki gibi pembe renk sectiginizi varsayarsak pembe renk..kirmizi ve beyazin karsimindan meydana gelir...

3-) rengi meydana getiren renklerden hangisi daha koyu ise o rengi satin alin
ornegimize gore dusunursek kirmizi oje edinmeniz gerekir....koyu renk ojeniz kesinlikle metalik olmamali mat olmalidir

ornege gore 1 adet acikpembe ve bir adet kirmizi oje edindik


OJEYI SURME YONTEMLERI

Diyelim ornegimizdeki gibi bir adet kirmizi ve bir adet acik pembe ojeniz var

1-) once koyu renk ojenizi (ornege gore dusunursek kirmiziyi )tek kat halinde tirnaginizdaki tum renk farkliliklarini kapatacak sekilde surun ve kurumasini bekleyin

2-) Sonra olmasini istediginiz esas rengi (ornege gore dusunursek pembeyi) tek kat halinde surun ve kurumasini bekleyin

3-) Daha acik renk sonuc isterseniz..2. adimda surdugunuz ojenizi 2. kat kuruduktan sonra tekrar 1 kat daha surun...

Boylece dilediginiz acik renk ojeye hem de tirnagiizdaki butun renk farkliliklari ve bozukluklari kapanmis sekilde kavusacaksiniz... acik renk oje satin alirken acaba ortucu mu degil mi diye dusunmeyeceksiniz...

ONEMLI NOTLAR :


daha dayanikli sonuc icin cabuk kuruyan degil normal ojeleri tercih edin

sectiginiz 2 renk ojenin de markasi ve cinsi ayni olmali

sakin 2 farkli rengi tek sisede birbirine karistirma gafletine dusmeyin ayni sonucu alamazsiniz..farkli siselerde farkli renkler olarak barinmalilar

oje surmede cok usta olmayan biri iseniz..sectiginiz acik renk oje metalik degil (pastel yani mat) olmalidir..metalik renkler kuruyunca firca izleri ve hareler birakabilir...

kendim denedim kendim buldum ve cok isime yaradi....yontem biraz karisik ve uzun gibi gorunse de aslinda cok basit....yazarak anlatmasi uzun suruyor..uygularken oyle degil

Gelecek filimlerin fragmanlari

sinemaya gitmeden once karar vermek icin vizyondaki ve yeni cikacak filimlerin frangmanlarini izleyebilirsiniz. indirmek icin direk sag tustan hedefi farkli kaydet secenegini veya flashget varsa sag tustan flashgetle indir seceneginden indirebilirsiniz..fragmanlari izlemek icin QuickTime veya hemen hemen akliniza gelen butun filim dosyalarini acan VLCVIDEOLAN'ni indirebilirsiniz..
fragmanlar icin ozel istek yapabilirsiniz.. iste ilk filmim


Sinema tarihinin en pahali komedisi geliyor.
Yonetmen Tom Shadyac'in iyi gise hasilati yapmis 2003 tarihli Aman Tanrim/Bruce Almighty filminin 'Evan Almighty' adli devaminin cekimleri bitti. Yine Shadyac'in yonetecegi 'Evan Almighty'nin basrolune ilk filmdeki Jim Carrey yerine Steve Carell secilmis durumda. Sinema tarihinin en pahali komedesi olacagi iddia edilen film, yuzlerce hayvanin hayatini kurtarmak gokten emir aldigina inanan bir politikacinin, transatlantigin icine doldurdugu hayvanlarla yasadiklarini anlatacak. vizyon tarihi 2007 haziran.

FRAGMANI

vurani alnindan opicem

sinir geldi walla bide siz deneyin bakalim

http://www.dumpzone.com/swf/billy.swf

Dondurmam Gaymak filmine New York'ta 2 odul



En Iyi Film Oscar aday adayimiz Dondurmam Gaymak'a yurtdisinda ilk odul geldi. New York'ta duzenlenen 'Queens Film Festivali'nde acilis filmi olarak gosterilen Dondurmam Gaymak, festivalde, 'En Iyi Komedi Filmi' ve 'En Iyi Yonetmen' odullerini aldi.

Dondurmam Gaymak'in senaryo yazari ve yonetmeni Yuksel Aksu, gelen odulleri soyle degerlendirdi, 'Dakika bir gol bir demek lazim herhalde. Oscar provasinda basarili olduk. Amerikalilar Dondurmam Gaymak'i, cok komik ve insanin icini isitan bir film olarak degerlendirdiler.

Turkler'i boyle bilmiyorduk, cok neseli insanlarmis, diyen cok oldu. Basrol oyuncumuzu cok komik bulduklarini, onu markalastirmak istediklerini soyluyorlar. Oscar'da ilk 5'e girme sansimiz, bu odullerle birlikte daha da yukseldi.' Dondurmam Gaymak'in, En Iyi Yabanci Film Oscar'ina aday olacak 5 film arasina girip giremeyecegi ise, 23 Ocak'ta belli olacak.

Mevlana'nin hayatini tum dunya izleyecek



Konya Buyuksehir Belediyesi tarafindan yaptirilan Mevlana'nin hayatini anlatan cizgi filmin, 2007 Mevlana Yili'nda, 1 Ocaktan itibaren bircok ulkede gosterime girmesi icin calisiliyor.
AA muhabirinin Konya Buyuksehir Belediyesinden aldigi bilgiye gore, gecen yil Selcuk Universitesi Mevlana Arastirma ve Uygulama Merkezi Muduru Yrd. Doc. Dr. Nuri Simsekler'in danismanliginda uzun suren calismalar sonucunda hazirlanan Mevlana Cizgi Filmi, yaklasik 400 bin YTL'ye mal oldu.
Gecen yil Turkiye'de sinemalarda gosterime girmesi beklenen, ancak daha sonra 2007 Mevlana Yili'nda gosterilmesi kararlastirilan Cizgi Film'in dublaj ve muzik gibi tum ayrintilari yeniden ele alinarak bazi yerlerindeki aksakliklar giderildi.
Konya Buyuksehir Belediyesi Kultur Dairesi Baskani Ercan Uslu, Mevlana'yi cocuklara tanitma ve anlatmak amaciyla yaptirilan filmin, sadece cocuklardan degil gencler ve yetiskinlerden de ilgi gorecegini aktardi.
Alaninda uzman kisilerce Cizgi Film'in simdilik Turkce ve Ingilizcesinin hazirlandigini vurgulayan Uslu, sunlari kaydetti:
''Mevlana'nin hayatinin anlatildigi film, yurt disindan bircok ulkeden talep aliyor. Ancak simdilik bu talepleri geri ceviriyoruz. Cizgi Film'in 2007 Mevlana Yili'nda gosterime girmesini istiyoruz. Film sirketleriyle de gorusmeler suruyor. Uluslararasi buyuk bir sirket ile anlasilip cizgi filmin yabanci dillerde seslendirilmesi ve dunyanin dort bir yaninda bircok ulkede gosterime girmesi planlaniyor. Bizim dusuncemiz Mesnevi'de oldugu gibi 20 ana dilde hazirlamak. Filmin 1 Ocak 2007'den itibaren gosterime girmesi icin calisiyoruz.''
Uslu, ulkelerin filmi dogrudan Turkce ya da Ingilizce olarak da talep ettigini belirterek, bu ulkelerin cizgi filmin dublajini kendilerinin yapmak istedigini ve gostermeyi hedefledigini bildirdi.
Cizgi filmde Mevlana'nin bilinenin aksine ince ve kisa sakalli oldugunu ifade eden Uslu, ''Cizgi filmi izleyen herkes bu nedenle cok sasiracak. Normalde 70 dakikalik cizgi film, final bolumunun eklenmesiyle 75 dakika oldu. Cizgi filmin bircok ulkede gosterilmesi, ilerde yabanci turist olarak geri donecek'' diye konustu.

Kizlar Yardin Edun Acilen!!!

MRB KIZLAR BEN HER AKSAM GOZTEPEDEM 1O M HATLI OTOBUSE BINMELIYIM.AMA SIK IK 45 DAKIKA BAZEN 1 SAAT BEKLIYORUM GELMIYO SOGUK HAVALARDA DA HIC CEKILMIYO.SIZDEN RICAM iett@iett.gov.tr ADRESINE BU HATTIN GECIKMESINE BIR CARE BULMALARI VE DAHA FAZLA OTOBUS KOYMALARI TALEBIMI ILETEBILIR MISINIZ. BEN ILETTIM AMA BILIYOSUNUZ NE KADAR COK ILETI O KADAR CABUK KESIN SONUC. SIMDIDEN TESEKKUR EDERIM.

*Chat yaparken nasil en cok nasil gulersiniz?*

*Chat yaparken nasil en cok nasil gulersiniz?*


*Hahahahaha*: En ilkel gulus seklidir Her durum karsisinda
yapilabilir...

*Ehuehuehu*: Espiri yapti bal kabagi gulusudur , herkesler
yapamica icin
yapimi zordur...

*innnihohhaha*: Sinsi olan bu gulus, literature bizans kahkasi
diye
gecmistir, bir sonraki replik:"oyna turk kizi" olucaktir...

*hohohoho*: Gulen kisinin sisman oldugunu belirtir,samimidir...

*keh keh*: Adilik belirtisidir,bir halt yaptigini sanir, eskiler "
biyik
alti" der...

*hahahaay*: Kadinlara hastir,kocanin zengin oldugunu gosterir...

*kikikikikikikiki*: Genelde basin yukari asagi sallanmasiyla
desteklenen bu
gulusten, zarar gelmezz..

*hobarey*: Gulusten ote bir sevinc gosterisidir, en kotu yani
sizide ortak
etmek isteyecekir...


*haaah-hah-hah-hah*:kendini yineleyen bu gulus tarzi daha cok yan
masalarin
duymasi icin yapilir...



*hhih*: Agiz kapaliyken burundan , tek nefes verilerek
yapilir,kasan tiplere
hastir.nette yazi okurken en cok tercih edilen turdur...



*zuahahahaha*: Kahkahanin desibel sinirlarini zorlayan bir
cesididir,genelde
alt komsu elindeki supurge sopasiyla tavana vurur biraz
dizginlersiniz
kendinizi...



muhahahaa,puahhahah turevlerine rastlamak mumkundur.



*euhe*: Ohu ehe ih seklinde ses tellerinden gecer genelde pekte
komik
olmayan esprilere ayip olmasin diye verilen yanit/gulme
efektidir...

Gordugunuz gibi Aslan Karadenizli yarim orduya bedel.

Gordugunuz gibi Aslan Karadenizli yarim orduya bedel.




AVUSTRALYA'DA 2 OSMANLI ASKERI



YIL 1912, INGILIZLER HINDISTANI ISGAL EDER, HINDISTAN KRALI OSMANLIDAN YARDIM ISTER. YILLARDIR SAVAS ICINDE OLAN OSMANLI BU YARDIMI KARSILIKSIZ BIRAKMAMAKLA BIRLIKTE 350 KISILIK BIR ASKERI BIRLIGI GEMIYlE HINDISTANA GONDERIR. 350 KISILIK BIRLIKTEN 20 KADARI HASTALIKTAN YOLDA SEHIT OLUR, KALAN 330 OSMANLI ASKERI HINDISTANA CIKARLAR VE INGILIZLERLE SAVASMAYA BASLARLAR.



MUHIMMAT ACISINDAN KISITLI OLAN OSMANLI ASKERLERI BIRKAC GUNLUK MUCADELEDEN SONRA TEKNOLOJIK DONANIMA SAHIP INGILIZ ASKERLERI KARSISINDA YENIK DUSERLER VE 40 KADAR ESIR ALINIR DIGERLERI DE SAVASTA SEHIT OLURLAR.



SAVAS BITTIKTEN SONRA BU 40 OSMANLI ESIR ASKERINI, INGILIZLER GEMILERDE CALISTIRMAYA BASLARLAR. BIR INGILIZ GEMISI AVUSTRALYA'YA GELDIGINDE, ESIR IKI OSMANLI ASKERI GEMIDEN BIR YOLUNU BULUP KACARLAR.



BIR SURE SONRA, ADI KARADENIZ DIYARINDAN MENTESOGLU ABDULLAH OLAN, BABA MESLEGI DONDURMACILIGA BASLAR. KARAHISAR DIYARINDAN TARAKCIOGLU MEHMET DE BABA MESLEGI KASAPLIGA BASLAR.



1918 DE AVUSTRALYA CANAKKALEYE ASKER CIKARIR VE BIZIM IKI OSMANLI ASKERI OLAYI DUYARLAR VE HEMEN BULUSUR, DURUM DEGERLENDIRMESI YAPARLAR. BIZ OSMANLI ASKERIYIZ VE AVUSTRALYADA YASIYORUZ. AVUSTRALYA DEVLETI OSMANLIYA SAVAS ACMIS VE BIZIM ULKEMIZI ISGALE GITMIS, BUNDAN DOLAYI BIZ DE AVUSTRALYA DEVLETINE SAVAS ACALIM DERLER. ALIRLAR KAGIDI KALEMI VE YAZARLAR:



SAYIN AVUSTRALYA BASKANI EKSALANS HAZRETLERI,



BIZ IKI OSMALI ASKERI, ULKENIZDE BULUNUYORUZ, DUYDUK KI DEVLETIMIZ OSMANLI'YA AVUSTRALYA DEVLETI OLARAK SAVAS ACMIS VE CANAKKALE'YE ASKER GONDERMISSINIZ. BUNDAN DOLAYI IKI OSMANLI ASKERI OLARAK BIZ DE AVUSTRALYA DEVLETI'NE SAVAS ACMIS BULUNMAKTAYIZ.



BU BIR OSMANLI SAVAS FERMANIDIR.



EKSELANSLARIN BILGILERINE DUYURULUR.



KARAHISAR DIYARINDAN KARADENIZ DIYARINDAN
TARAKCIOGLU MEHMET MENTESOGLU ABDULLAH



IKI OSMANLI ASKERI, SIDNEY' IN 250 KM UZAGINDA KARLIDAGLAR DENILEN BOLGEDE ONCE VIRAJLARDA TREN RAYLARINI SOKEREK 3 TREN DEVIRIRLER VE UCUNCU TRENDE ASKERI MUHIMMAT BULARAK SILAHLANIRLAR. AYNI BOLGEDE 8 KARAKOL BASARLAR VE KARAKOLLARDAKI ASKERLERIN TAMAMINI VURURLAR.



NE OLDUGUNU BIR TURLU COZEMEYEN AVUSTRALYA DEVLETI'NIN SONUNDA IKI OSMANLI ASKERININ YAZMIS OLDUGU MEKTUP AKILLARINA GELIR VE MEKTUBUN ATILDIGI BOLGEYE 250 KADAR ASKER GONDERIRLER VE IKI OSMANLI ASKERI ARASTIRILMAYA BASLANIR. BIRKAC GUNLUK ARASTIRMADAN SONRA SICAK CATISMA OLUR VE IKI OSMANLI ASKERI BU KARLI DAGLARDA SEHIT EDILIR.



IKI ASKERIN SU AN MEZARI SIDNEY'E 250 KM UZAKTA KARLIDAGLAR' DADIR. ANCAK BU MEZARLARDA FOTOGRAF CEKMEK YASAKTIR. AVUSTRALYALILAR IKI OSMANLI ASKERIYLE SAVASTIK DEMEK ZORLARINA GITTIGI ICIN BU ASKERLERIMIZE (HINDISTAN ASILLI) DIYORLAR. OYSA HINDISTAN'DA NE KARAHISAR DIYARI, NE DE KARADENIZ DIYARI DIYE BIR BOLGE YOK.

14 Mayıs 2007 Pazartesi

Turkiyeden Manzaralar

bunlarda obur fotograflar
:sm_confused: hepsini ayni sayfaya yerlestirmeyi beceremedim :uhm: ogreniriz insallah

Eklenmis Mesaj untitled-9.jpg (52,7 KB)

ilgincler

diger resimler

Eklenmis Mesaj untitled-8.jpg (35,5 KB)

Ilginc Bir Haber

DOGRULUGU NEDIR BILEMIYORUM AMA YURTDISINDA YASAYAN BIR ARKADASIM GONDERDI BU MAILI. EGER DOGRUYSA "TAKDIRI ILAHI" DIYORUM.




>>>Peygamber Efendimiz (s.a.v)'in karikaturlerini
>>>cizen
>>>Danimarkali karikaturcu yaratik, dun evinde cikan bir yangin
>>>sonucu
>>>yanarak can vermis!!! Danimarkalilar bu haberi kimsenin
>>>duymamasini
>>>istiyorlar... Vatanini milletini dinini seven herkes bu maili
>>>bildigi
>>>herkese gondersin ve bu haberi elimizden geldigi kadar
>>>duyuralim!!!
>>>

Nilufer’e 17 sarki yasagi

Kayahan’in, kendi sarkilarini artik konserlerinde okumasini istemedigi Nilufer’e karsi actigi dava dun sonuclandi. Mahkeme, Kayahan’a ait 17 sarkiyi, Nilufer tarafindan sahne ve konserlerde izinsiz olarak icra edilmesinin onlenmesine karar verdi. Kayahan iki yil once bir roportajinda, "Dostlarim" dedigi Sezen Aksu ile Nilufer arasindaki farki anlatirken, "Nilufer onundeki kalkan baligini yer, ’Ucundan azicik ister misin’ demez. Paylasmayi pek bilmez. Sezen ise en kucuk payi kendine birakip tabagindakini yanindakilerle paylasir" demisti. Kayahan, bu roportajin ardindan da Nilufer’in kendisine ait sarkilari sahne ve konserlerinde soylememesi icin mahkemeye basvurmustu. Dava dun sonuclandi. 4 No’lu Fikri ve Sinai Haklar Hukuk Mahkemesi, Nilufer’e, Kayahan’in 17 sarkisini konser ve sahne calismalarinda izinsiz olarak icra etmesini yasakladi.

Gizli yapilan durusma sonunda Kayahan’in avukati Aydin Kurban, "Bundan boyle Nilufer Hanim o sarkilari ancak Kayahan Bey’den yazili izin alirsa okuyabilecek. Ama kendisi zaten izin vermiyor. Dolayisiyla Nilufer Hanim’in bu sarkilari okumasina yasak gelmis oldu"dedi.

Iste o sarkilar

Kar Taneleri

Yagmur

Acikmisim Sevgine

E Bebegim E

Esmer Gunler

Mor Menekse

Seni Seviyorum

Yemin Ettim

Sen Muhimsin

Aman

Mavilim

Her seyden Cok

Buyuk Askim

Cok Uzaklarda

Olur mu Olur

Gozlerinin Hapsindeyim

Melankoli

(Hurriyet)

Mutluluk Nedirki?

Herkes bir arayis icinde, ama hic kimse ne aradigini bilmiyor
Saniyoruz ki cok paramiz, surekli yukselen bir kariyerimiz, bahceli bir evimiz, spor bir arabamiz olunca biz de cok mutlu olacagiz. Hadi maddeciligi bir kenara birakalim; niye herkes asktan sikayetci? Cevremiz de kac kisinin ask hayati iyi gidiyor? Eminim parmakla sayilacak kadar azdir. Ve eminim hic kimse yanlisin nerede oldugunu da bulamiyordur. Ben ten uyusmasi kadar ruh uyusmasinin onemine de inananirim.Gercekte hiz caginda yasiyoruz. Her sey o kadar hizli gediyor ki, ne ise, ne arkadaslarimiza, ne ailemize, ne cocugumuza, ne kendimize yeterince vaktimiz kalmiyor. Akrep ve yelkovanla yaris halindeyiz. Bu yuzden butun iliskiler yarim yamalak, butun sevgiler boluk porcuk.
Sevmeye bile vaktimiz yok bizim.
Oysa teknolojinin nimetlerinden fazlasiyla yararlaniyoruz. Ne camasir yikiyoruz ne de bulasik, cayimizi kahvemizi makineler yapiyor. Islerimizi bir telefon, bir faksla hallediyoruz. Ucaklar bizi iki saat icinde dunyanin bir ucuna tasiyor. Hatta artik gitmeye bile gerek yok, internetle dunya elimizin altinda. Ama yine de vaktimiz yok iste! Bence doganin kara bir laneti Biz ondan uzaklastikca, o da bizden butun zamanlari caliyor.
:1no2: Her sey bizim elimizde, sevgi de, ask da, basari da. Ama ancak kendi ruhumuzla bulustugumuzda:1no2:

Banak

bu tarifi ben kayinvalidemden ogrendim kastamonu yoresine ait bazi yerlerde ismi farkli olabilir
malzemesi
8,veya10 tane kuru yufka (kisiye gore degisiyor)
bir adet tavuk haslanip didiklenecek
1 paket margarin veya tereyag (tercih tereyag)
beyaz pilav

yapilisi
yufkalar ucgen sekilde altiya bolunur
tavuk suyundan biraz alip icine su karistirip kaynatin ve surekli sicak olsun
yagida iyice kizdirin sonra bir tepsiye once normal beyaz pilav sonra ucgen kestigimiz yufkalari once ucunu katlayin sonra yandan katlayip sicak tavuk suyuna batirin ve tekrar oburtarafini katlayip kucuk bir ucgen olusturun ve tepsiye ince tarafi ortaya gelecek sekilde yerlestirin bu sekilde bir sira olacak sonra eritmis oldugumuz yagi firca yardimi ile her tarafina surun sonra her ucgenin ustune gelecek sekilde tavuk parcalarini koyun bu sekilde kat kat yapilacak yerkende ucgenin ortasindan kenara dogru rulo yapip elinizle yiyeceksiniz umarim anlatmayi becermisimdir

Gozumuz aydin olacak insallah

29 Kasim 2006 Carsamba 08:56
RTUK Baskani Zahid Akman, ulusal kanal yoneticileriyle onceki gun bir araya geldi

Ajdar da kara listeye girdi
Radyo ve Televizyon Ust Kurulu (RTUK) Baskani Zahid Akman, ulusal kanal yoneticileriyle onceki gun bir araya geldi. Kanallarin ust duzey yoneticilerinin, bazi program yapimcilarinin ve RTUK uyelerinin bulundugu toplantida sabah kusaginda yayinlanan kadin programlarina gelen sik�yetler ele alindi.

Toplantida bir ara Ajdar’in da adi gecti. Ajdar’in da ekrana cikmalari sakincali kisiler listesine eklenildigi ogrenildi. RTUK boylece, isim vermese de aba altindan sopa gostererek, bu kisileri ekrana cikarmalari halinde kanallara yuksek cezalar verilecegini ima etti.

Kanal D’de Seda Sayan’in sundugu ‘Sabahlarin Sultani’, atv’deki ‘Denemeye Deger’, Show TV’deki ‘Gun Aydin’, Star’da yayinlanan ‘Safiyeli Faik Sabahlar Senlik’ ve TGRT’deki ‘Emel’ce Sohbetler’ ilk ele alinan programlar oldu. Akman, once basina kapali gerceklesen bolumde, “Ben isim vermek istemiyorum. Siz bu programlardaki hangi konu ve konuklarin sik�yete yol actiklarini biliyorsunuz. Biz sizi uyarmak istedik. Eger gerekeni yapmazsaniz, sozumuzun arkasinda duracagiz ve gereken cezalari verecegiz” dedi.

kronik depresyon

:cok uzgunum: merhaba dr hanim basliktada yazdigim gibi kronik depresyon teshisi kondu bana ve ben uc yil olacak nerdeyse ve halen ilac kullanimina devam ediyorum benim merak ettigim kronik depresyon nedir bunu atlatmak bu kadar uzunmu suruyor yada olene kadar devammi edecek merakimi giderirseniz cok sevinirim birde ileri gitmis olmayayim bunu sordugum icin size msn niz den yazabilirmiyim:cok uzgunum:

Bikmak Icin Cok Erken Henuz

Yasadigi sehirden bulundugu ortamdan kisacasi yasantisindan sikilan bir adam cebindeki az miktar para ile yanina hicbir sey almadan bulundugu kenti terk edip daha once hic bilmedigi bir ulkeye gitmis.
Oraya henuz alismaya calisirken birden bir ses duymus. Bir cigirtkan avazi ciktigi kadar meydanda bagiriyormus:

- Tiyatro Gelin Kacirmayin Bu aksam Tiyatro…

Adam hayatinda hic tiyatroya gitmemis ve inanilmaz derecede merak etmis. Biletin nereden alindigini ogrenmis. Bilet fiyati cebindeki tum para kadar olmasina ragmen hic tereddutsuz bileti almis. Baslamis merakla oyunu izlemeye.

Oyun bitmis herkes dagilmis ve bizim merakli oylece kalmis izledigi muhtesem oyun karsisinda. O sirada temizlikci tarafindan salonu bosaltmak icin ikaz almis. Adamsa:

- Bana mudurunuzun yerini soyler misiniz? Onunla bir sey konusmam gerek… demis.

Seyrettigi oyunun etkisi ile mudur ile konusmus ve ne olursa olsun ne is
olursa olsun buranin bir parcasi olmak icin calismak istedigini belirtmis. Mudur cok sansli oldugunu su siralarda bir temizlikci aradigini fakat once onu denemesi gerektigini ifade etmis ve denemek uzere aylardir el degmemis bir kutuphanenin temizligini uygun bulmus.

- Iste burayi temizle. Eger begenirsem seni ise alirim…
demis ve gitmis.

Tiyatro askinin verdigi sevk ile temizlik beklenenden kisa surede bitmis.
Mudur odayi gormeden adamin samimiyetine inanmamis. Onu digerleri gibi isi savsaklayan biri sanmis. Fakat odanin temizligini gorunce hayretler icinde kalmis.Aylardir iceriye girilmeyen oda gicir gicir oluvermis. Mudur bu cabuk ve becerikli adami ise almaya karar vermis.

- Tamam seni ise aliyorum

- Fakat benim yatacak yerim yok.

- O zaman burada yatarsin ve ise daha erken baslarsin.

Istedigi olan tiyatro tutkunu huzurlu bir sekilde odayi terk ederken mudur.

- Adin neydi senin buraya yazalim… demis.

Aldigi cevap ise;

- William William Sheaksper… olmus.

Bu hikaye hem insani dehsete dusurucu hem de ilham verici.
Sheaksper tiyatro yasantisina bu sekilde baslamis. Tam kirk (40) yasinda… Tiyatroyu o yillarda tanimis ve buyuk bir azimle o muhtesem oyunlari yazmis. Ustelik buyuk bir fedakarlik gostermis meslegi icin. Meslek hayati boyunca sadece uc saat uyuyarak yasamini surdurmus. Sabah erken kalkip oyun provasini yapiyor oyununu oynuyor ve aksam yeniden oyun yaziyor… Bu boyle surup gitmis.
ALINTIDIR

yuzunuze gore makyaj yapin deneyin derim:)))

merhabalar guzel bayanlar iste size cok guzel bir firsat verecegim linki tiklayarak cildiniz icin gerekli bilgileri alabilir ve yuzunuze giden makyaji deneyerek ogrenebilirsiniz makyaj studyosuna girerek istediginiz yuz sekline gore makyaj yapmayi deneyebilirsiniz hadi bakalim kolay gelsin:)))

http://www.nivea.com.tr/frameset.php...nt%3Dtrue//url

is kanunu hakkinda bilgisi olan arkadaslar

6 yildir bir firmada calisiyorum, maaslarimizi 2-3 ay gecikmeli aliyorum, gecen senin vergi iadesini bile henuz iki hafta once aldik, firmadan ayrilmak ve is degistirmek istiyorum ama 6 yillik tazminatima aciyorum. sizce bu olumsuzluklari kullanarak tazminatimi alma sansim olur mu? firmada ust duzey yoneticiyim, direkt patrona bagliyim. ayrilirken kotu ayrilmak istemiyorum. ama firma benim hakkimi bir sekilde yediyse ben de bunu onlarin yanina birakmak istemem, kisacasi iki ucu kirli degnek, bu konuda tecrubesi olanlar veya bilgisi olanlar varsa lutfen yardim etsinler...

13 Mayıs 2007 Pazar

surekli ayni yerdemisiniz?

bayanlar hic kendinize acaba bu monotonluktan kurtulmali kendimi farkli beklentiler farki tatlar yasatmaliyim dediginiz oldu mu?Bence olmali standartlari yasamayim arkadaslar surekli degisim gelisim icinde olun ve cevrenizide buna dahil edin cok eglenceli ve hayat daha zevkli bir hal aliyoooo.

son bahar

son bahar buradaki SON kelimesinihic sevmem sanki birdaha hic bahar gelmiyecek gibi halbuki baska bir ad konabilirdi hadi son yerine ne koyalim aramizda arkadaslar.

Teshirci sucustu yakalandi

Adana'da, kiz ogrencilere cinsel organini gostererek tacizde bulundugu ileri surulen sahis sucustu yakalandi.

Alinan bilgiye gore, bir ihbar uzerine harekete gecen Toplum Destekli Polis ekipleri, Mahfesigmaz Mahallesi'ndeki ilkogretim okulu ve lise onlerinde verilen eskal dogrultusunda calisma baslatti. Polis ekipleri, bir restoranda mezeci olarak calisan A.I.'yi (47), astarinda delik actigi pantolon cebinden cinsel organini cikartip kiz ogrencilere gosterdigi iddiasiyla sucustu yakaladi. Gozaltina alinan 4 cocuk babasi A.I., ogrenciler tarafindan da teshis edildi.

Emniyette ifadesi alinan A.I., adliyeye sevk edildi. Nobetci mahkemeye cikarilan A.I., tutuksuz yargilanmak uzere serbest birakildi.

hadi bilin bakalim :))

Emre bir mektup bekliyordu. Kapiya uzerinde sunlar yazili bir pusula yapistirdi :
"Dairenin zili calismiyor. Tokmagi vurunuz."
"Kimse kapiyi acmazsa yan komsunun zilini caliniz."
"O da cevap vermezse mektubu 2 numarada oturan nisanlima birakiniz."

Postaci mektubu teslim etmeye geldiginde pusulayi yere dusmus buldu. Fakat biraz dusundukten sonra Emre'in dairesini bulup, kapinin altindan mektubu atti.
Postaci Emre'nin dairesini nasil buldu?...

ibret verici hikaye

Arkadaslar biraz uzun ama gercekten zaman ayirilacak yasanmis ibretlik bir konu...

S.K. besinci elementi ararken tanistigi cirkin sevgiliyle alti yil yasadi. Sonunda onu terketmeye karar verdi.Olumu pahasina da olsa damarindan , beyninden sokup atacak. Fakat bencil sevgilinin onu birakmaya hic niyeti yok. S.K.bes gun icinde yardiminizi bekliyor....
Randevu saatinden once gelmistim bulusacagimiz yere. Kapidan iceri girdigimde bir corba kasigi icinde isittigi eroini, titreyen parmaklariyla enjektore cekiyordu. Her yerinden ter akiyordu. Kollarinda igneyi sokmadigi yer kalmadi. Sonra ayak parmaklarindan denedi. Yine olmadi. Vucudunda delinmemis bir damar bile bulamadi. Sonra butun gucuyle masaya sapladi siringayi. Krizin siddeti giderek artiyordu. Dizleri tutmuyordu. Cantasina uzandi. Kucuk bir paket cikardi. Kat kat naylonlara sarilmis paketi acip icindeki tozu cam sehpanin uzerine doktu. Cakmagiyla iyice ezdi. Kredi kartiyla cizgi yapti. Cuzdanindan cikardigi gicir gicir bir milyonluk banknotu boru yapti. Bir ucunu burnuna soktu. Diger ucuyla da her cizgiyi birer nefeste cekti. Beyaz zehir kana karistiktan sonra normale dondu.
S.K. sokaklarda kivranan onbinlerce gencten biri. 27 Ocak 1975'te Munih'te dogdu. Tip egitimi aldi. Doktor asistani oldu. Psikolojik danismanlik egitimi aldi. Unlu Busters Dans Grubu'nda oynadi. Tayland Boksu'nda Munih ikinciligi var. Turkiye'de rehberlik ve hosteslik yapti. Sabah 06:00'da kalkiyor; yuzuyor, kosuyor, yaziyordu. Ay parcasiydi, zekiydi. Kafasinda 127 telefon numarasi tutabiliyordu. Hayat doluydu.
Bir gun '5. Element'i (sevgiyi) aramaya cikti. Yolu Istanbul'a dustu. Sevgiyi bulamadi ama bencil bir sevgiliyle tanisti. Oylesine bencildi ki, onu herkesten kopartip aldi. Esiri yapti. S.K. o cirkin sevgilinin ugruna Tarlabasi'nda, Aksaray'da, Beyoglu'nda... umutlarini, hayallerini satti. Sonunda bir ilkbahar gunu tanistigi bu sevgiliyi terketmeye karar verdi. Cikageldi iste. Sadece bes gun dayanabilecek. Besinci gunun sonunda iki secenegi olacak S.K.'nin. Ya terkettigi sevgilisine geri donecek ya da olumcul krize girecek. Ama birincisini asla tercih etmeyecek.
S.K.'nin komaya girmemesi icin ya eroin almasi gerekiyor ya da hastaneye yatmasi. S.K. onu, terkettigi icin asla almayacak. Girecegi kriz 2 saat 30 dakikayi asarsa, muhtemelen olecek. Son krizi 2 saat 32 dakika surmus. Eger krizi hastanede karsilarsa S.K yeniden dogacak.
S.K.'nin bu derginin yeni sayisi cikana kadar vakti var. Bu satirlari okurken onun zamaninin giderek azaldigini unutmayin. Onun cansiz bedenini umumi bir tuvalette buldugumuzda cok gec olacak. S.K. hayal ve gercegin arasindaki cirkin cizgide sizi bekliyor. Iste onun ibret verici hikayesi.
—Uyusturucuyla tanisma surecini anlatir misin?
Egitimimi tamamladiktan sonra Almanya'da T..... adinda birini sevdim. Ilk askimdi. O ise cocukluk arkadasimla nisanlandi. Bu olay bana cok aci verdi. Henuz 18 yasindaydim. Kirildim... Ayni apartmanda oturuyorduk. Onu arabadan inip apartmana girene kadar sadece 5 saniye gorebilmek icin hergun 5 saat bekliyordum. Astim olmama ragmen sigaraya ve alkole basladim. Benim icin dayanilmaz olan bu aciyi unutabilmek icin memleket degistirdim. Turkiye'ye geldim.
Geri donus hakkimi yaktim. Mutsuzum. Hayatimda sevgi yok. Bir kopege �sik oldum. Butun sevgimi ona bagladim. Bana sadece babamin mektuplari destek oluyordu.
—Nasil geciniyordun?
Ailemin gonderdikleri harcliklar ve sigorta parasiyla. Sonra bir Alman firmasinin Istanbul subesinde musteri temsilcisi olarak ise basladim. Yeni insanlarla tanistim. O bar senin bu disko benim... Aksamlari Regata'da bir sure sarki soyledim. Etrafimda cok yakisikli erkekler vardi ama onlarin aradigi baska seydi. Arkadaslarim 'Aradigini bulana kadar denersin' diyerek benim bu tavrimi elestiriyorlardi. Bundan hoslandim diyerek yataga girmek bana ters geliyordu. Aradigim erkegi buldugumda ona verecek bir seylerim olmaliydi. Sadece beni bir gece gogsunde yatirip, sabaha kadar hicbirsey istemeyecek birini ariyordum. Boyle birini bulsaydim ertesi gun ona canimi, herseyimi vermeye hazirdim. Ama en son istenecek seyi ilk once istiyorlardi.
Bir gun isyerinde hic de tipim olmayan E.... beni sevdigini soyledi. Onunla birlikte olabilecegim aklimin ucundan bile gecmiyordu. Israrini kiramadim, birkac defa hep birlikte bir yerlere gittik. Dans ettik. Elimi tuttu. Yanagimdan optu. Icim 'ciz' etti. Birseyler hissettim. O gece de ruyamda dans ettik, gozlerimizden sevgi akiyordu... Ertesi gun hersey farkliydi. Onu sevmeye basladim.
Zamanla onda aradigim sevgiyi, inceligi bulamiyordum. Kucucuk bir ilgiyi bile esirgiyordu benden. Bir gunaydin bile demiyordu. Yalvardim, agladim olmadi, olmadi, olmadi... Artik cok gecti cunku ben sevgimi ona baglamistim. O eglenip, gezmek, yatmak, kalkmak istiyordu. Nisanlisindan ayrilmis ve bir duygusal bosluktaymis. Yani bir kurban ariyordu, o kurban ben oldum. Benim isim bitti dedim. Cunku ben dogustan —sevgiye— bagimli biriyim. Iste uyusturucuya baslamamda en buyuk etken E.... oldu.
—Eroinle nerede tanistin?
Buyuk bir bunalima girmistim. Bir ilkbahar gunuydu. Almanya'da beraber buyudugum kankardesime gittim. Evde arkadaslari da vardi. Bunlar sirasiyla banyoya gidip geliyordu. Giren mutlu cikiyordu! Ben de girdim. Camasir makinasinin ustunde cizgiler vardi. Burunlarina cekiyorlardi. Bu seyin uyusturucu oldugunu tahmin ediyordum ama tam olarak ne oldugunu bilmiyordum. Ben de istiyorum diyerek atildim. Bana da bir cizgi yaptilar. Cektim.
Once biraz midem bulandi. Ama o kadar mutlu oldum ki, anlatamam. 'Tamam! Aradigim bu iste' dedim. O kadar mutsuzdum ki, onun verdigi aciyi tasiyamiyordum. Bana mutluluk veren tek seyi bulmustum artik! Uzaniyorum. Gozlerim kapaniyor. Daha once bu kadar mutlu oldugumu hatirlamiyorum. Adini ogrendim; eroinmis. 'Ben bunu icmeliyim, bunu bulmaliyim' dedim ve orada basladim iste.
—Kolay mal bulabiliyor musun?
Param vardi. Sirkette tercume islerine de ben bakiyordum. Iyi para aliyordum. Parayi verip "Bulun diyordum" geliyordu. Onceleri ufak ufak almaya basladim. Iki gunde bir, haftada bir cekiyordum. Isyerine de goturmeye basladim.
—E....'in haberi oldu mu?
Bir gun E...'i karsima alarak, bir cizginin tam ustundeyim. Yardimina ihtiyacim var, ben uyusturucu batagina saplandim. Sonu olummus ama sen su an birak de hemen birakirim ve senin icin omur boyu el surmem dedim. "Bana ne kizim! Ben mi verdim senin eline" dedi ve gitti. Yikildim... Onun umurunda bile degildim. Ben ona butun sevgimi vermisim, omrumu bitirmeye hazirdim. E... kapidan cikip gittikten sonra artik benim hayatimda acilarim ve eroinim kaldi. Iyice bagimli olmaya basladim. 4—5 ay sonra krizler basladi.
Torbacinin nasihati(!)
—Eroini hep arkadaslarin mi temin ediyor yoksa belli mekanlardan mi aliyorsun?
Regatta'da sarki soylerken konusuluyordu. Birbirlerine 'Peynir var mi?' diye soruyorlardi. Ama orada hic kimseden almadim.
Birgun Marmaris'teki dostlarim Istanbul'daki akrabalariyla tanistirdilar. Bu kisinin bir de kankardesi vardi. Romen kiz. Onun eroin kullandigini ogrendim. Samimi oldum. Bana mal bulmasini istedim. O da beni Aksaray'da torbacisiyla tanistirdi. Bu benim ilk torbacim oldu. Cok iyi bir adam. Bana her mal getirdiginde yarim saat nasihat veriyordu. "Bak kizim; bu pislikten ben neler gordum, neler... Olenler oldu. Sen daha yolun basindasin. Su an zevkini yasiyorsun ama ben daglari devirenleri gordum. Ne yuvalar yikildi. Bak simdi isin, paran var. Bunlarin hepsini kaybedersin. Bir gun fuhus batagina kadar gireceksin. Gel yol yakinken don" diyordu. Torbaci dedigin parayi alir, mali verir ceker gider. Bu digerlerinden farkliydi.
—Torbaciya kac gunde bir gidiyorsun?
Haftada bir. Her defasinda 5 gram satin aliyordum. Bu da bana 5 gun yetiyordu. Yani gunde 1 gram iciyordum. Bugun 10 gram cekiyorum.
—Mali hep ayni torbacidan mi aliyorsun?
O kadar cok torbaci girdi ki araya isimlerini bile hatirlayamiyorum.
—Ailen nasil ogrendi?
Istanbul'daki ablam biliyordu. Agabeyimin genclik bunalimlari icin annem Istanbul'a gelip gidiyordu. Bir sure bende kaldi. Birgun isyerinde kriz gelmeye basladi. O gun de cok onemli musteriler gelecekti. Tuvalete gittim ama cantamda malim yoktu. Anladim. Annem bulmustu. Taksiye atlayip eve gittim ve onu vermesini istedim. Bir daha icmeyecegime ikna ederek geri aldim. Aksam eve gelmeden un ve karabiber karisimi bisey hazirladim ve annemin gozu onunde tuvalete doktum. Zavalli annecigimi kandirmistim. Bana inanmis bir halde Almanya'ya dondu. Kahroldum. Ben ne yapiyorum, nereye gidiyorum bilmiyorum.... Bir tozla dost olmus, bir toza bagimli yasiyorum.
—Gunluk hayatin nasil, normal mi?
Normal insanlar gibi sabahlari kalkip bir kahvalti yapamiyorum. Kalkar kalkmaz eyvah yine bir gun basliyor diyorum. Terlemeyle uyaniyorum, burnum akiyor, isiga bakamiyorum, eklem yerlerim agriyor, midem bulaniyor. Sadece onu istiyorum. Yastigimin altinda mal olmaliydi. Sabahlari kalkamiyorum, siziyorum, ise gec gidiyorum. E....'in acisi da icimde. Isten ayrilmayi dusunuyorum. Istifa dilekcemi hazirlamistim. Fakat onlar beni cagirip 3—5 bin mark tazminat verip atildigimi soylediler. O kadar cok sevinmistim ki... Paranin hepsini mala yatirdim. Kasimpasa'dan 500 paket mal aldim. Torbacimi bulamadigim icin kaziklandim. Paramin oldugunu biliyorlardi. 1 milyonluk mali 100 marka sattilar.
Beton tedavisi!
—Baban ne diyor bu ise?
Marmaris'e dostlarimin yanina gittim. Onlari cok seviyorum. Orada manevi dayim ve manevi yengem var. Bir sure kaldiktan sonra malim bitti. Istanbul'a dondum. Mal alip geri donecektim. Evimin kapisini actigimda karsimda babami buldum. Benim durumumu ogrenince Turkiye'ye gelmisler. Tatile gittik. Beni karsisina aldi, karsilikli sigara yaktik. "Almanya'da oldugu gibi su anda ben senin baban degil arkadasinim. Hadi anlat bana. Ne kullaniyorsun?" diye soruverdi. Anlattim. Babam kahrolmustu. Tedavi olmami istedi. Onu kiramadim. Birlikte AMATEM'e gittik. Orada cok asagilandik. Babama, "Kizin bu kadar sene icerken kor muydun?" diye hakaret ettiler. Yerleri olmadigini, bir ay sonra gelmemizi soylediler. Inanilir gibi degil. Bir bagimli gelmis yardim istiyor ve bir ay sonraya gun veriyorlar. Zaten ben babamin hatiri icin yatacaktim. Kurtulma istegim cok azdi. Zaman kazanmak benim de isime geliyordu. Cunku eroine daha doymamisim. Beynimden tam silmemisim. H�l� icimde acilarimi yasiyorum. E....'in acisini, yalnizlik acisini yasiyorum. Pismanlik var icimde. Yanimda babam olsaydi bunlari yasamazdim diye dusunuyorum
—AMATEM'e yattin mi?
Yer acildi, yatirdilar beni. Birinci gun malin etkisi vardi; kafam iyiydi. Ikinci gun cok pis krize girdim. Eyvaaah! dedim. Olayi beyninden silip attigin zaman bedensel aci hafifler ve daha kolay kurtulursun. Babamin hatirina yattigim icin bir an once su yataktan kalkip canlansam da gitsem icsem dusuncesi var kafamda. Krizde ne bir doktor tedavisi vardir ne bir sey... Cirpiniyoruz, kendimizi yere atiyoruz. Biz buna 'beton tedavisi!' deriz. Betona yatip tepiniriz. Evde de bunu yapardik. Cunku kriz aninda vucudun yaniyor, acilar cekiyorsun, betona atiyorsun kendini, betonda yatiyorsun. Serum filan yok orada. Takmadilar. Takilmasi gerekiyordu.
10. gundeyim, tam birakmak uzereyim buyuk krizi atlatmisim, kararliyim. Birden yanima biri geliyor, yeni yatis yapmis. "Oooh!" diyor. "Simdi igne yaptim kafam oyle guzel ki" diyor. Gel de delirme! 17. gundeyim titremelerim yuzunden odadan disari cikamaz oldum. Utaniyorum. Kasigi, bardagi bile agzima tutturamiyorum. Her yerim oynuyor. Serum yok. Vitamin istiyorum vermiyorlar. "Disaridan alacaksin, dogal besleneceksin" diyorlar. Aksamlari bir Diyazem veriyorlar o kadar. Beton tedavisine devam. Taburcu olmak isitiyorum dedim. Imzami attim ciktim. Bu titremeler bana oradan kaldi.
AMATEM'e eroin sokmuslar
—Tedavi ise yaradi mi?
Iyi niyetli arkadaslarin yardimiyla yeniden yattim. Krizdeyim. 72 saat surdu. Baktim yapamayacagim torbacimi arayip mal istedim. "Hayir, sen tedavi oluyorsun mal veremem" dedi ve telefonu kapatti. Defalarca aradim, baska bir hastaneye yatacagim, yuruyebilmem icin gerekiyor diyerek ikna ettim. O gun de carsamba; ziyaret gunu. O zaman kurallar farkliydi. Ziyaretine herkes gelebiliyordu.
Ziyaret saati geldiginde annemi, babami ve torbacimi kapida gordum. Torbaciyi gorunce cekmis kadar oldum, gozlerim parliyor. Hayatim, askim gelmisti. Annemle babami bir masaya oturtup malimi caktirmadan aldim. Tuvalete kosup bir firt cektim. Yuzume, gozume, dizlerime can geldi. Ailem de beni bu kadar mutlu gordukleri icin seviniyordu.
Icicileri de ayaklandirdim. Adamlar hepsi kurtulmuslar, kararliydilar bir daha geri donmeyeceklerdi. Hepsinin kanina girdim. Belki bu cektiklerim onlarin gunahi. Ama ben cok az gordum kurtulani. Ne zaman mal gelecek diye hepsi pesimde fir donuyor. Ben paralari topladim. Herkes bir cekimlik icin butun parasini veriyordu.
—Bir tedavi merkezine uyusturucu sokmak bu kadar kolay mi?
Tespit ettikleri anda atiyorlar.
—Nasil tespit ediyorlar?
Her sabah idrar tahlili var. Bu yuzden mal bekleyen arkadaslar ellerinde mali cekmeden once idrarlarini hazirlamislar bile. Kimi bardaga, kimisi posete doldurmus. Onlar seytan biz seytan! Bunu ogrenince ben de idrar dilenmeye basladim. Herkes mali cektigi icin de temiz idrar bulamadim. Sizmisim odamda. 48 saat sonra gozumu evde actim.
—Ailenin tepkisi nasil oldu?
Malimi istedim. Babam doktugunu soyledi. Ben de iste simdi beni kaybettin diyerek yerdeki haliyi tirnaklarimla parcaladim. O anda babam mali yuttum dese karnini yarip yine alacak kadar vahsilestim. Oyle acilar cekiyorsun ki; tarifi yok. Damarlarimin icinde aci. Kemiklerimin icinde. Ruhumun icinde aci. Sonra pasaportumu ve annemin cuzdanini kaptigim gibi evi terkettim. Babam aglayarak pesimde kosuyordu. "Kizim evde deneyelim" diye yalvariyordu. Tozumu atmakla beni kaybettin baba diyerek bir korsan taksiye binip gozden kayboldum. (Daha sonra ogrendim ki, duraktaki diger korsanlar, calismiyoruz diyerek babamin beni takip etmesini engellemisler.) O kadar aci cekiyordum ki, babamin acisi krizin acisini bile bastiriyordu. Cunku babam benim herseyimdi. Astimli bir bebekken beni ayaklarinda sallayarak uyuturdu. Aybasimi, bulasik yikamayi ondan ogrendim.
Eroin parami babam verdi!
—Babana duydugun sevgi taksiyi durdurmaya yetmedi mi?
Duygusal tarafim dur diyor. Cunku ben kisiligimi eroine satmadim. Fakat icimdeki seytan "Cabuk, krizdesin, yuru, ic kendine gel, icince nasil olsa bu aciyi unutacaksin" diyor. Seytani dinledim ve dogruca torbacima gittim. Kaleici'nde bulustuk. Mali cektim.
Kendime gelince babami aradim. Donmem icin yalvardi. "Tedaviyi evde yaptiririz" dedi. Dondum... Tedaviye ben hazir oldugumda baslanmasini istedim. Bir ay sonra hazir olurum dedim. Bu sure icinde gozlerinin onunde hep ictim. Siziyor, sagimi solumu yakiyordum. Onlar icin dayanilmaz bir aciydi bu. Babacigim bir ay boyunca sirf evde kalayim diye eroin parami bile verdi. Annem benim kendi elleriyle zehirlenmeme dayanamiyordu. Hemen Babam Almanya'ya gidip 27 yil calistigi BMW'deki isini birakti. Sigortalarini oldurdu ve kesin donus yapti. Alman yasalarina gore 3 ay oroda oturup da donus yaparlarsa her ay 7 bin mark para alacaklardi. Babam "Belki o 3 ay icinde evladimi kaybedebilirim" diyerek butun haklarini oldurdu.
—Bir ay sonra...
Bu bir aylik sure de zaman kazanmaktan baska birsey degildi benim icin. Olay benim beynimde bitmemisti. Tek askim, tek sevgilim eroin. Ben buna asigim. Ben h�l� iciyorum. Evde huzur diye bir sey kalmadi. Tedavi olmaya razi oldum babamin hatiri icin. Doktor geldi, serum baglandi ve tedavi basladi.
Doktordan Rivotril istiyorum. Cunku tarifsiz bir aci var. Canimdan can gidiyor. Uzerimde bocekler geziyor gibi. Terleyip usumeyi ayni anda yasiyorsun. Vucudunun heryerine dikenler batiyor. Dizlerinde, tarifsiz agrilar var. Krizin ikinci gununde kusmalar basliyor. Ucuncu gun olecekmis gibi zannediyorsun. Her nefes alisinda bogazin kuruyor artik nefes alamiyorsun, oluyorsun sanki. Kusmalar devam ediyor. Yemyesil zehir kusuyorum. Oguruyorum, duvarlarda yankilaniyor. Safra kesesinin, bagirsaklarin icindeki zehir ogurmeyle disari cikiyor. Bu ciktiktan sonra rahatliyorsun. 72 saat boyle geciyor. Besinci, altinci gun derken 10 gun de serumlar devam etti.
Sonunda hayata dondum. Babam "Dile benden ne dilersen" dedi. Bir dedigim iki edilmiyordu. Araba istedim; Kirmizi Ford Sierra. Garajim yapildi, hemen arabam geldi. Yalniz kalmak istedigimi soyledim; harabe haline getirdigim daireyi benim icin yeniden duzenlemeye basladilar.
—Gercekten kurtuldun mu?
Iki ay aradan sonra sokaga cikar cikmaz cantami aldigim gibi torbacinin evinin yolunu tuttum. Babam ise arabayla hava aldigimi saniyor. Seytan damarlarimda dolasiyor. Zaten beynimden cikmamisti. Eroinin verdigi hazla o zavalli insanlari bos hayallere daldirdim. 'Eroinsiz guzel gunler yasayacagiz. Uyusturucu bagimlisi bir kiziniz olmayacak. Kendimi size adayacagim, hic evlenmeyecegim' diyordum. Iyice guvenlerini kazandim.
Istanbul bana tehlikeli, Marmaris turu yapayim dedim. Inandilar. 2—3 ay kaldim. Dondugumde evim harika olmustu. Onlar beni tertemiz saniyor, verdigim umutla ayakta duruyorlardi. Gene malim bitti. Bir cekimlik vardi cektim. Balkonda sizmisim. Vucudumun yarisi balkondan asagi sarkmis. Agzimdan salyalar akiyor. Yurek yakan bir manzara... Arkamdan babam geldi. Gozgoze geldik. O bir dakikalik bakisa neler sigdi neler. Beni yatagima yatirirken konusamiyordu, gozleri doldu. O bataga yeniden dustugumu anladi.
Sabah mal almaya cikiyorum. Babam hic sitem etmedi "Hadi tekrar deneyelim, basarana kadar deneyelim, hata yapmis olabilirsin" diyordu. Baba onumden cekil dedim. Cunku krizim geliyordu. Sekiz saatim dolmak uzereydi. Gittim ve cektim.
—Bu dus kirikliklari ne kadar surdu?
Defalarca. Basladik. Serumlar takildi. Ama beynimdeki seytani atamiyorum. Annem sabahlara kadar igne kaymasin diye basimi bekliyor, elimi tutuyor. Iki gun serum yedim. Babami meyva suyu almaya gonderdim. Sonra pasaportu alip Marmaris'e gittim. Manevi dayima, yengeme tedavi olmak istiyorum dedim. Onlarin da bana guvenleri kalmamisti. Dort dortluk bir tedavi uyguladilar. Dort gun serum yedim, butun arkadaslar seferber oldu. Ayaga kalkinca ben yapamayacagim, eroini ozluyorum dedim. Onlari da cigneyerek Istanbul'a geldim. Tekrar basladim. Birakmak istediginde gercekten birakiyorsun. Ama duslere engel olamiyorsun.
Hollanda'da eroin krizi
Bir gun kankardesimin abisi (kabin amiri) kafama girdi, hostes olmaya ikna etti. Konuyu babama actim, tedavi olmak istiyorum dedim. O kadar cok sevindi ki... Hosteslik kursu boyunca tedavi surdu. Krizdeyken sinava girdim ve kazandim. Iki ay sonra ucusa baslayacaksiniz denildi. Marmaris'e gittim. Sirketle baglanti icindeyim. Ucus tarihi bekliyoruz. Yine iciyorum.
Beklenen telefon geldi: "Ilk ucus Hollanda'ya. Sabah 08:30'a kadar hazir ol." Acilen Istanbul'a dondum. Krizdeyim. Arkadasin evine Sisli Etfal'den doktor cagirdik. Serumlari taktirdik. Kriz gecmeden ucusa gectik. Binbir iskence ile 350 yolcuya servis yaptim.
—Ucus sirasinda eroin aliyor muydun?
Hayir. Evde aliyordum. Yine bir ucus sonrasiydi. Ucak 4 saat rotar yapti. Bes yildizli bir otele gittik. Herkes gununu gun ederken ben odamda krize girdim. Orada satisi serbest ama satilan yerlerin adini bile soramiyorum. Bir anlayan olur diye cekiniyorum. Istanbul'daki ofisi aradim, hemen isten ayrilmak istedigimi soyledim. Istanbul'a gelmemi istediler. Inanilmaz acilar icinde dondum. Biri ispiyonlamis. Ben hemen eroin kullandigimi soyleyerek cikisimi aldim.
—Sonra...
Marmaris'te unlu bir tur firmasinda rehber olarak ise basladim. Jiple turist gezdiriyordum. Ayrica turistik mekanlardan da yuzde 25 komisyon aliyor, animatorluk yapiyordum. Bir gunde 10 bin mark kazandigim oluyordu. Isimi cok iyi yapiyordum. Ay sonunda Istanbul'a gelip mali alip donuyorum. Bu arada yumurtaliklarimi usuttum. Iltihap baglamis. 3 milyara yakin parayla Istanbul'a tedavi olmaya geldim ama arkadaslarla yedik.
—Paralar bitti. Simdi nasil mal bulacaksin?
Iste bugunden sonra ben nerelere suruklendim. Camli Kahve'de mal aradim. Beni kullanmak isteyenler oldu. Benimle yatmak isteyenler oldu. Torbacilar ortada yok. Mutlaka biri yuksek dozdan olmustur.
Kiz arkadaslarimin araciligiyla Bayrampasa'da oturan biriyle tanistim. Zeytinburnu'nda bir yere gittik. Evlerinde kaldik. Bunlar gece tufaya cikiyor (hirsizliga), gecede 500 milyon kazaniyor ama bana eroinim icin gunde 3 milyoncuk veriyorlardi. Evinde kaldigimiz cocuk bunun bedelini cok agir odememi istiyordu. Bir gece krize girdim. Ben kivranirken o mali gozumun onunde salliyor, onunla yatmami istiyordu. Acilar icinde kivrana kivrana terk ettim orayi. Iki kiz arkadasta tedavi oldum! Pasaportumu, hosteslik sertifikami unuttugum icin ayni eve geri dondum. Bana bira ikram etti. Birden siseyi kirip bogazima dayadi. Boynumdan kanlar akmaya basladi. Zorla tecavuz etti. Ben iskence cekerken, dunyam yikilirken o zevkinin derdindeydi. (Agliyor)
—Bu kotu olay icin sonun baslangici diyebilir miyiz?
Belki de... Bu olay beni erkeklerden daha da uzaklastirdi. Cunku eroinmanlar zaten seksten hoslanmaz.
Hirslandim, yeniden Marmaris'e gidip kendime tedavi programi hazirladim. Oyle guzel uyguladim ki 4., 5. gunde yemek yiyebildim. 9. gun ayaktayim. Cin gibiyim. 10. gun yeni bir kriz basti. Iki saat titredim. Bilincim yok. Tek gozlu canavarlar goruyorum. Elinde siringa yaklasiyorlar. O anda birisi sakin ol diye dokunmaya kalksa gittim. Hemen olecegim. Manevi dayimin bir tanidigi bu krizleri biliyormus. O evdekileri uyarmis; aman sifonu dahi cekmeyin, lambalara dokunmayin demis. Onun yardimiyla mutlak bir olumden dondum
—Igneye ne zaman basladin?
Eroinsizlikten bunalimdayim. Annemi ariyorum, onun sevgisine ihtiyacim var. Ama babam telefona cikmaya hazir olmadigini soyluyordu. Annemin beni sevmedigini dusunuyordum. (Oysa zavalli annem benim yuzumden kalp hastasi olmus, bana soylemiyorlar.) 30 tane hap aldim. Sarhos olup kendimi denize attim. Icmelerin oradaki tehlikeli bolgede girdaba dogru yuzdum. Kurtarmislar. Dostlarim yardim etti, moral verdiler. Artik eroin kullanmiyordum.
Manevi dayim ailemi arayarak mujdeli haberi verdi. Hep birlikte Istanbul'a geldik. Otogarda babam karsiladi. Hemen kizimi (kopegimi) sordum. Aglamaya basladi. Kizim, intihara kalkistigim gun kendini iki kez arabanin altina atmis ve olmus. Babamin gullerle donattigi mezarinin basinda, sabahlara kadar agladim. Bu aciyla damardan almaya basladim.
Derg�hta bir eroinman!
—Ruhsal durumun nasil?
Beklenen yarinlar kaybolmus dunden/Umitler selami kesmisler benden/Nasilsa hayir yok gelecek gunden/Kadere rest cektim isyanlardayim...
—Isyan etmek neyi cozuyor?
Dua da ettim. Bazi tanidiklarin tesvikiyle ailemle birlikte Adiyaman'a Menzil Dergahi'na gittik. Turbede dua ederken gozyaslarimi tutamadim. Cevremdeki insanlar "Ulan biz yillardir geliyoruz gozyasi dokemiyoruz, su acik kiza bak" diyerek beni seyrediyorlardi. Bayan oldugum icin seyh ile gorusemedim. Babam benim adima seyhten tovbe aldi. Ben de Rabia Ana'dan tovbe aldim. Rabia Ana "Insaallah kurtulacaksin" dedi. Dua ettik, sekiz sarti yapip tovbe ettik. Menzilden donerken beynim o kadar karisik ki... Bir tarafta kopegim, ortada seytan (eroin). Yolda seytan uyandi. Bu sefer cok kararliydim. Eroinsiz sekiz ay gecti. Ailem gercekten inandi. Namaz bile kilmaya basladim. Dogum gunumde bana surpriz yaptilar. Tum aile ablamlarda toplandi. Bana bir dogum gunu pastasi hazirlamislar. Uzerine 24 yerine sifir yazmislar. Annem ilk kez orada sarildi bana. (Agliyor).
—Mutlu son mu?
Keske oyle olsaydi! Bir gun aniden hosteslik zamanindan tanidigim kiz arkadasim aradi. O...pu'nun tekidir... Beynimde simsekler cakti. Dayanamadim evine gittim. Kapidan iceri girer girmez kokusunu aldim. Bu isitilan tam olarak iyi kaliteli bir maldi. Hemen cektik, kafayi bulduk. O lanet sey yine kanima girdi.
—Tunelin sonuna gelmissin. Neden?..
Bu yasadigim kotu bir dus gibiydi. Bu olaydan sonra ailemle olan tum baglarim koptu. Ailemi kaybettim. Uc kiz arkadasla Fatih'te yasamaya basladik. Beyoglu Sanzelize Bar'da konsomatrislik yaptik. Mal parasi icin sabaha kadar calisiyor, sarhoslarin kahrini cekiyoruz. Aramizda kotu olaylar oldu. Ayrildik.
Yeniden hostesken tanidigim kizin yanina dondum. Birlikte yasamaya basladim. Ben cok guzel oldugum icin beni pis islere zorladi. Sirtimdan gecinmeye basladi. Beni ezdi, dovdu, iftira atti, asagiladi. Sirtimdan dunyalari kazandi. En sonunda ayrildim onun yanindan.
Param yok, gidecek yerim yok. Banklarda, komurluklerde yattim. Denize dusen yilana sarilirmis. Eskiden beni sevdigini soyleyen erkek arkadasin evine gittim, bir ay orada kaldim.
Altin vurus yaptim
—Biraz da esiri oldugun askindan bahsedelim istersen. Rekorun nedir, altin vurusu denedin mi?
Altin vurusu uc kere denedim. Ikisinde kriz halindeydim, damar bulamadim. Biri basariyla sonuclandi. Oldugumu gordum. Mezara girdim. Agladilar basimda. Beyin damarim catlamis. 5 saat surdu. Kulagimdan ve genzimden kan geldi. Olmedim.
- Yaninda hic olen oldu mu?
Birgun biri yuksek dozda almis, gidiyor. Hemen tuzlu su bastik, olmedi. Yine biri siringaya mal cekerken pislik kacirmis, fenalasti. Pislik cok tehlikelidir. Bu yuzden mali cekerken sigara filitresinden cekeriz. Hemen temiz mal bastim. Temiz mal basinca kendine geldi.
—Askini nasil terkettin. O gunu anlatir misin?
Birgun kuaforluk yapan biri bir torbaciyla tanistirdi. Bu benim son torbacim oldu. Beni sevdigini soyluyordu. Mali ondan aliyordum. Fakat beni dovuyor, asagiliyordu. Mal ugruna nefreti, kini icime yaziyor, sabrediyordum. O gun yine bir kavga oldu. Bana 'kasarlanmis k..pe', 'namussuz' dedi. Yuzume tukurdu. Iste bu filmi kopartti. Cunku eroin benim kisiligimi asla yok edemedi. Ben kisiligini kaybeden insanlari gordum. Anasini, babasini, bacisini satiyor. En onemli kavramlar onun icin bitmis. Var olan tek sey toz. Bulacak, icecek, ucacak. Fakat hayat dolu olan bir insani ezdiler, hirpaladilar, asagiladilar, sirtimdan gecindiler, gururumu ayaklar altina aldilar. Hayata kusturduler beni. Namus-eroin-kriz ucgeninde kaldigimda ben namusu seciyordum. Ama... Bedelini agir odedim. Herseyimi birakip ciktim o batakliktan. Yanimda sadece bes gunluk tozla. Bir dostumun "Bir gun kurtulmak istersen buraya gelebilirsin" dedigini hatirladim. Taksiye bindim. Tekerlekler dondukce o batakliktan gercekten uzaklastigimi hissettim.
-Ailenden haber aliyor musun?
Yikilmislar. Annem kalp hastasi oldu. Babam aklini yitirmek uzereymis. Hepsini bitirdim.
—Turkcen iyi olmadigi icin sanirim bazi seyleri yeterince anlatamadin. Kendini bir filmle, sarkiyla, ya da kitapla anlat desem hangisini secersin?
Besinci Element derim. Cunku orada aranan besinci element sevgiydi. Ben de hayatim boyunca hep besinci elementi aradim aradim.
—Sen tip egitimi almis birisin. Eroinin icinde boyle bir element var mi?
Yok. (Agliyor) Yine de dunyanin bir yerinde benim icin bir sevgi var. Buna inaniyorum.
—Elini uzatip yardim etmek isteyen insanlar sana guvenebilir mi?
Baska sansimin olmadigini biliyorum. Olecegimi biliyorum. Zamanimin daraldigini biliyorum. Ben inanclari olan bir insanim, Allah'a kendimi affettirmeden olmek istemiyorum. Bes gunluk eroinim var. Besinci gunun sonunda buyuk krize girecegim. En son krizim 2 saat 32 dakika surdu. Bu 3 saati asacak. Buna da insan bedeni dayanmiyor. Torbacilar bunu bildikleri icin durmadan beni ariyor. Mal vermek istiyorlar. Buna ragmen o batakliga donmeyecegim. Kriz aninda hastanede olursam yasarim. Yoksa burada... Bana son bir sans verin. Lutfen... (Agliyor)
—Son kararin mi?
Kesinlikle... Eger kontrol altina alinabilirse, yeterince gucluyseniz gercekten ise yarar. Ben yasayan kanit olmak istiyorum.
— Bir cumle ile eroinin tanimini yapar misin?
Hayalle gercek arasindaki cirkin cizgidir eroin.
TORBACI, EROINMAN KIZI TEDAVI ETTIRDI!
Ben ne torbacilar gordum. Temizsin hastaneden cikmissin seni araya araya buluyor, bedava mal veriyor. "Ic benden olsun" diyor. Temizsin ya. O kadar emekler, acilar bosa gidiyor. Bagimli olana kadar bedava, sonra olsen de parasiz zirnik yok. Romen kizin torbacisi farkliydi. Romen kiz, eroin parasini vucudunu satarak kazaniyordu. Sonra torbaci yanina aldi bunu. Birlikte yasamaya basladilar. Torbaci, hem satiyor hem de onun gozunun onunde erimesine dayanamiyor. Sonunda ona aciyor ve tedavi ettiriyor. Sonra da ulkesine gondermis.
EROINMANIN SOZLUGU
Peynir: Eroin
Torbaci: Satici
Hastayim: Krizdeyim
Tedavi olmak: Krize girince mal cekip rahatlamak
Kut—kut: Fuhus
Tufaya cikmak: Hirsizlik
Altin vurus: Yuksek dozda olum vurusu
Ihlamur (Ih): Sus, caktirma
Taklaya gelmek: Kafan iyi, ucuyorsun
Cilalamak: Eroinin etkisini artirmak icin hap almak



Hamile kadin halleri :))

** hamile kadin duygusaldir** :1yes2:

- hick, hick hick...
- N'oldu askim, bisey mi var?
- Daha n'olsun Tankut. Baksana su televizyona...
- E ne var, mankenler Laila'da egleniyolar.
- Farketmedin mi??
- Yoo neyii.
- Bak su ortadaki kirmizili kiz var ya, ben anlarim, gozlerinden belli. Nasil kederli nasil uzgun. Sen bakma egleniyo gibi gorundugune, kim bilir ne derdi var garibin... Dokunsan aglayacak kizcagiz. Hick, hick.
- Haydaaaaaaaa.........


**hamile kadin sinirlidir** :1yes2:

- Ellerine saglik askim, yemek harika olmus. Biraz daha sulu olsaydi.
- Ne demek istiyosun sen Ahmet
- Hiic ne diycem. Dedim ki biras daha su......
- Kes kes annadim ben seni annadiiiiiiim. Annen camur yapsa bayila bayila yersin dimi.
- Ama hayatim. Ben simdi ne de...
- Bak hala konusuyo, o kadar merakliysan annenin yemeklerine gider annenin yanina yerlesir, orada yersin doya doya.
- Iyi de askim ben simdi annemden bahse..
- He ben durduk yere cikartiyorum yane dimi, kiskaniyo muyum ben senin anneni onu mu demek istiyosun.
- Yok hayatim ben kiskandigini filan soylemek isteme...
- Kes Ahmet kes, daha fasla konusup sinirlendirme beni. Hem suclu hem guclu yaaaaa...
- Haydaaaaaaa....


**hamile kadinin tanimlanamaz agrilari vardir** :1yes2:
-Ayh. Necdet kalk.
- Noldu hayatim, bi yerin mi agriyo.
- Evet ayh, elimi tut da dogrulayim.
- Neren agriyo sevgilim.
- Nasi annatiyim ki yaa. Boole su sag taraftaki kaburga kemigim sanki kirilmis, damarlari gercistirip boole liflere dogru bastiraraktan.
- ???
- Yane sanki boole lifler kopmus da damarlara carparaktan kemiklere boole dolanip da... Annadin dimi?
- ??? (saskin bakislar)
- Uffff. Uyu Necdet uyuuu.


** hamile kadinlar fena aserir** :1yes2:
- Mehmeeet.
- ...........
- Mehmet kalk. Canim acayip kavun istedi.
- Yarin alsam olmaz mi askim yaaaaaaaa.
- Tabi ki olmaz. Simdi Alman lazim.
- Tamam hayatim alayim.
(tam kapidan cikacakken)
- Mehmet dur dur. Simdi de soole kaymakli bi ekmek kadayifi cekti canim. Bosver kavunu onu al sen.
- Tamam hayatim.
- Mehmeeet. Ciktin mi caniiim.
- Sole hayatim, tam cikiyodum.
- Bak sen kadayifi da birak. Hane gecen belgeselde cikmisti ya boole kirmizi bi meyve, bi tek afrikada yetiisiyomus. Ondan getir sen.
- E yuhhh artik.
- : (


**hamile kadin kiskanc olur** :1yes2:

- Ondan soona Melisciim. Ayse Hanim da katildi mi tartismaya.
- HAngi Ayse Hanimmis bu.
- E bizim ofisteki memure Ayse hanim.
- Daha once hic bahsetmemistin bu Ayse hanimdan. Niye soz etmedin.
- Sirasi gelmemistir hayatim
- Bilmemi istemedigin bisey var da ondan mi annatmadin bana bu kadini.
- Yok hayatim ne olabilir ki. Alemsin valla.
- Sozu gecistirme Kenan. Kim bu Ayse hanim. Ne var aranizda.
- Olur mu oole sey askim. Hem kac yasinda kadin.
- He oole miii? YAsi kucuk bi citir olsa fena olmas hane dimi? Adisin Kenan.
- Haydaaaaa...


:emir_bebek: :1yes2:

Pardon?bir Dakika Bakar Misiniz?beni Okur Musunuz Rica Etsem!..

CANLARIM BENIM..DAHA ONCE NERELERDEYDINIZ?..:sm_cool: :teytey: :dance: :cicek: :nazar:..YOLUNA YOLDAS,SIRRINA SIRDAS,SEN ISTESEN KI ARKADAS,BEN SANA CANDAN OTE KARDES OLURUM...GULLERIM...:1yes2: FORUM KONULARI ARASINDA KI ''BIR DERDIM VAR'' BOLUMUNE YAZDIKLARIM ICIN BANA SOYLEYECEKLERINIZ VAR MI?

meltem hanim yedine merhaba

meltem hanim merhaba. benim sorunlar biraz daha geriledi gibi. yanii ailem bana ayri ev actilar . halaa nisanliyim. ama sikintim da var cunku arada kaliyorum. yanii ailem cevrem ve nisanlim arasinda . bana yardimci olurmusunuz . gercekten kendimi bazen tuhaf hissediyorum. tesekkurler.:1yes2:

kirpik ekleme nasil bisey?

Aranizda kirpik ekleme ve kirpik permasi yaptiran var mi?Sonuclar nasil?Eger bir kac olumlu tepki alirsam hemen yaptiricam bendeee....sevgiler..

olmadi kizlar

arkadaslar bende bazilarinizin dedigi gibi yaptim :1no2: . uyutmak icin yemek yedirmek icin 1 saat ugrasiyodum ve kizimi dun aksam yatirirken her zaman ki fasil baslamisti bende tamam kizim uyuma yemeginide yemek zorunda degilsin onuda yeme diyim dedim dememe kalmadi basladi aglamaya sen benim annam degilmisin bide yatma diyorsun yemekte yeme dedin deyip basini yastiga koydu agladi tamam kizim saka yaptim dedim hadi uyuyalim dedim ve her zaman ki gibi 1 saatin sonunda uyudu.zaten benm kucuk kuzumun bebekligide boyleydi her kez bebegi rahatlasin sakinlessin uyusun diye fitil vururlardi :emir_bebek: bebekler mis gibi derin uykuda ben bizim kuzuya yapardim artik durdur durdura bilrsen her keze yarayan seyler bizde ters etki ediyor nedense........benim kuzum cok fena yaaaaaaaa...:sm_confused: :1yes2:

12 Mayıs 2007 Cumartesi

sifa alanlari

reiki sifa alanlari
Kronik hastaliklari zaman icinde ortadan kaldirir veya azaltir.
• Bagisiklik sistemini guclendirerek hastaliklara karsi korur.
• Stresli zamanlarda rahatlatir ve sakinlestirir.
• Korku duygusunu yenmeye yardimci olur.
• Zihin karisikligi oldugunda dusunceleri netlestirmeyi saglar.
• Agri ve acilari azaltir.
• Varolan hastaliklarin ilerlemesini yavaslatir.
• Vucudu toksinlerden arindirir ve zehirli maddelerin atimina destek olur.
• Duygusal blokajlari zaman icinde cozer ve duygusal sorunlarinizi zaman icinde temizlemenize yardimci olur.
• Sezgisel yetenekleri ve farkindaligi arttirir.
• Vucuttaki yaralarin daha kolay iyilesmesini saglar.
• Kotu, zararli aliskanliklardan ve bagimliliklardan vazgecmenize yardimci olur.
• Iliskilerinizde daha uyumlu, sakin ve yapici olmaniza yardimci olur.
• Kin, nefret,ofke gibi zararli duygulardan arinmaniza yardimci olur.
• Hayatta bizi geride tutan ilerleyebilmemizi engelleyen bilincalti blokajlarini temizlememize yardimci olur.
• Enerji tikanikliklarini cozerek bedenimizin daha duzgun calismasini saglar ve yaslanma etkilerini azaltir.
• Cinsel sorunlarin ve bunlarin arkasindaki duygusal sorunlarin cozulmesine yardimci olur.
• Psikolojik rahatsizliklarda,fobi ve depresyonda destek verir.
• Uykusuzluk, bitkinlik ve isteksizlik gibi sorunlarin cozulmesine yardimci olur

selaaaaaaaam bu sitede cok mutlu oldum....

merhaba arkadaslar ben 33 yasindayim izmir karsiyakaliyim fakat 2 yildir denizlide yasiyorum.bu yasima kadar hic gercek arkadasim olmadi.fakat burda sanki herkesyillardir arkadasmisim gibi geldi ve inanilmaz keyif aldim.kendimi ozgur hissettim.yasamayi cok seviyorum.iki kizimla ve esimle mutlu olmak icin ugrasiyorum.herkesede hep gulmelerini tavsiye ediyorum en kotu anda bile... insallah iyi paylasimlarda bulunuruz bol gulucuklerr...:Roflol: :dance: :Roflol:

altinlara bak altinlara:))))





Vatikan ve Papa kimdir?

Vatikan, 44 bin metrekarelik yuzolcumuyle dunyanin en kucuk devleti. 'Kutsal Alan' olarak anilan Vatikan, yuz milyonlarca Katolik icin hala dunyanin merkezi.


Dunyanin en kucuk devleti Vatikan'daki Saint Pierre Meydani Papa'nin geleneksel pazar vaazi icin yine onbinlerce Katolik'i agirliyor.

Burada verilen mesajlar dunyanin dort bir yanindaki Katolikler icin buyuk onem tasiyor. Uluslararasi literaturde 'Kutsal Alan' olarak anilan Vatikan, Italya'nin baskenti Roma'nin icinde bir 'sehir devleti.'

Yuzolcumu: 44 bin metrekare
Nufusu: 921
Resmi Dil: Latince

Bu sembolik devletin uzerinde bulundugu alan mimarlik harikalariyla dolu. St. Pietro Bazilikasi, Sistine Sapeli ve Mimar Bernini tarafindan yapilan St. Pierre Meydani, Vatikan'i mimarlik tarihiyle ilgilenenler icin de vazgecilmez bir seyahat noktasi haline getiriyor.

Gorevlerini babalarindan devralan rengarenk giysiler icindeki 80 Isvicreli muhafiz ise Vatikan'in ordusunu olusturuyor.

Katolik mezhebinin merkezi Vatikan 'Papalik Divani' adi verilen Ruhban sinifi tarafindan yonetiliyor. Hiyerarsinin en ust noktasinda ise Katoliklerin ruhani lideri Papa yer aliyor.
Vatikan'in gelir kaynaklari

Vatikan'in gelirleri resmi kaynaklarda, katoliklerden toplanan kilise vergileri, bagislar, yayinlar, hediyelik esyalar ve posta pullari olarak siralaniyor ancak 200'den fazla dergisi, 154 radyo ve 49 televizyon kanali olan Vatikan'in faiz ve hisse senedi, tahvil, bono gelirlerinin de milyarlarca dolari buldugu ifade ediliyor.

Bu finansal kuvveti ayni zamanda, Vatikan'in cesitli olaylarda adinin lekelenmesine de yol acti.
Ornegin, 'Tanrinin Bankacisi' lakapli Italyan banker Roberto Calvi'nin akladigi yuz milyonlarca dolarin Vatikan Merkez Bankasi hesaplarina aktarmasi ve daha sonra oldurulmesi.

Papa 2'nci Jean Paul'un ise bu olayin uzerine gittigi sirada Mehmet Ali Agca tarafindan vurulmasi ile ilgili iddialar, Vatikan'in dunyevi faaliyetleri ile ilgili ciddi soru isaretleri ortaya cikardi.
Vatikan'in siyasi kuvveti ise, Hacli seferlerinin duzenlendigi donemlerdeki seviyede olmasa bile buradan cikan mesajlarin pekcok hukumetin, kok hucre arastirmalari, kurtaj gibi konularda hatta dis politikasinin belirlenmesinde onemli rol oynadigi yadsinamaz bir gercek.

Papa 16'nci Benedict'in kisa bir sure once Islamiyet ve Hz. Muhammed hakkinda soylediklerinin yol actigi siyasal karmasa goz onune alininca bu Vatikan'in dunyadaki reel politika uzerindeki etkisi daha da acik bir sekilde ortaya cikiyor.


Papa 16. Benedikt kimdir?

16. Benedikt, Vatikan’in resmi listesine gore, Katoliklerin 545. Papa’si. Bavyerali bir Alman olan Papa’nin asil ismi, Joseph Ratzinger.
Papa 16. Benedikt kimdir?

16. Benedikt, Vatikan’in resmi listesine gore, Katoliklerin 545. Papa’si. Bavyerali bir Alman olan Papa’nin asil ismi, Joseph Ratzinger.
1981’de, Vatikan’daki en onemli kurumlardan biri olan Dinsel Ogretiler Kurulu Baskanligi’na getirildi. 2002’de 75 yasini doldurdugu icin emekliye sevk edilmesi gerekiyordu, ama Papa’nin ozel talimatiyla, yas sinirini asmis olmasina ragmen gorevde tutuldu.

Ratzinger, Papa secilene kadar, tam 24 yil boyunca Dinsel Ogretiler Kurulu Baskani olarak gorev yapti. Bu kurul, Vatikan’in eski Engisizyon Kurumu’nun devami niteligini tasiyor.

Ratzinger’in muhafazakarlik ve tutuculugu gorev yaptigi kuruma da yansidi. Dinsel Ogretiler Kurulu, Ratzinger’in baskanligi suresince muhtelif katolik ilahiyatcilarini ve din adamlarini goruslerinden dolayi yargilayan, gerekirse kizaga ceken bir kuruma donustu.

Ratzinger, kardinallik doneminde, siyasi konularda gorus belirtmekten de cekinmedi.

Avrupa Birligi konusunda Hiristiyan kimligin onemli olduguna inananan Ratzinger, bu yuzden Turkiye’nin Avrupa Birligi’ne alinmasina karsi gorus aciklamisti.

Ratzinger, Agustos 2004’te Le Figaro Magazine’ye verdigi demecte su ifadeleri kullanmisti; “Avrupa cografi degil, kulturel bir kitadir. Turkiye, bu baglamda tarih boyunca Avrupa’yla catisan, bir baska kitayi temsil etmistir (…) dolayisiyla iki kitayi birbiriyle ozdeslestirmek bir hata olur.”

Joseph Ratzinger, Papa secilmesinin ardindan yaptigi ilk konusmada, Hiristiyanlar arasi birlik calismalarinin kendisi icin “oncelikli konu” olacagini belirtmisti. Papa secilesiyle 6. Benedikt ismini alan Ratzinger, “dinlerarasi diyalog” yerine, genelde “kulturlerarasi diyalog” terimini yegliyor.

Benedikt’in, papalik tahtina oturur oturmaz, papaligin Dinlerarasi Diyalog Kurulu’nu Papalik Kultur Kurulu’na baglamasi da dikkati cekici.
Papa'nin tepki ceken sozleri

Roma Katolik Kilisesinin ruhani lideri Papa 16'nci Benedict'in Almanya ziyareti sirasinda yaptigi bir konusmada, Islam konusunda kullandigi ifadelerin yankilari suruyor.

Muslumanlar, konusmada Islam'in siddet ve kilic zoruyla yayilmayi ilke edinmis bir din gibi sunuldugunu belirterek, Papanin ozur dilemesi gorusunu dile getiriyor.

Katolikler ise kendi inanclarina gore 'kutsal bir makam' olarak saydiklari Papa konumundaki bir kisinin elestiri konusu yapilmasindan rahatsizlik duyuyor.

Vatikan Basin Burosu dahil olmak uzere Katolik yetkililer, Papa'nin Muslumanlari incitmek gibi bir niyeti bulunmadigini, 16'nci Benedict'in sozlerinin yanlis anlasildigini savunuyor. Katolik yetkililer, Papanin sadece siddet ile dinin birbiriyle bagdastirilamayacagini soylemeye calistigini ileri suruyor.

Kimi yetkililer, Papanin sadece alinti yaptigindan bahsederek, gosterilen tepkiyi abartili buluyor. Buna karsilik kimi gozlemciler, alinti yapmis olan Papa'nin tepkilere neden olan konusma metninde, uslubu garip bulsa da, alintida dile getirilen goruslere oz itibariyla katildiginin acikca ortada oldugu gorusunde.

Papa'nin konusmasinda, Islam konusunda kullandigi ifadelerin tam metni soyle:

"Yakinlarda Bizansli bilge imparator Ikinci Mihail Paleologos'un diyalogunun Prof. Theodore Khoury (Muenster) tarafindan yayimlanan bolumlerini okudugum esnada, Tanrinin dogasina iliskin akil ile dusunurken, zihnime gelenler sunlar oldu: Bu, muhtemelen bir kis mevsiminde 1391'de Ankara yakinlarinda egitimli bir Farisi ile Hristiyanlik, Islam ve ikisinin gecerliligi hakkinda yapilmis bir diyalogdur. Bu diyalog, bilahare 1394-1402 arasinda, Konstantipoli kusatmasi sirasinda, muhtemelen bizzat imparator tarafindan kaleme alinmis olmali. Kendi aciklamalarinin Farisi muhatabininkilere oranla cok ayrintili olmasi da bundan kaynaklansa gerek. Diyalog, Kitab-i Mukaddes ve Kur'an'da mevcut dinin yapilari uzerinde odaklaniyor.

Ozellikle Tanri imaji uzerinde duruluyor. Dogal olarak, uc seriat ya da uc hayat duzeni diye de adlandirilan Eski Ahit, Yeni Ahit ve Kur'an arasindaki iliskilere de deginiliyor. Bu derste benim bahsetmek istedigim konuya gelince... Ben, din ve akil cercevesinde, diyalogun butunu icerisinde oldukca marjinal bir yer isgal eden tek bir konuya deginecegim. Zira bu beni cok etkiledi ve de bunu konuya iliskin dusuncelerim icin bir kalkis noktasi olarak kullanacagim. Prof. Khoury'nin yayimladigi diyalogun yedinci bolumunde imparator, cihat, kutsal savas konusuna deginiyor. Imparator, (Kur'an'daki) 2'nci suretin 256'nci ayetinde, 'Din konusunda zorlama yoktur' denildiginden elbetteki haberdardi. Uzmanlar, bunun baslangic donemindeki surelerden biri oldugunu soyluyorlar.

O donemde Muhammed, gucsuzdu ve de tehdit altindaydi. Ama imparator, dogal olarak, kutsal savas konusunda muteakip donemlerde gelismis ve Kur'an'da belirlenmis diger duzenlemelerden de haberdardi. Imparator, ayrintilara dalmaksizin, bir Kitap sahibi olanlar ile 'acimasizlar' arasindaki davranis farkini izah etmek icin, bizi hayrete dusuren sert bir uslupla muhatabina, genel anlamiyla din ve siddet iliskisi baglaminda basit bir temel soru yoneltiyor: (Hadi bana Muhammed'in yeni olarak ne getirdigini goster! Bu konuda, kendisinin vaaz ettigi dini kilic ile yayma emri turunden kotu ve insanlik disi seylerden baska bir sey bulamazsin). Imparator, boylesine agir bir ifade kullanmasinin ardindan, dini siddet araciligiyla yaymanin neden akil disi oldugunu ayrintili bicimde izah ediyor.

Siddet, Tanrinin dogasina ve ruhun dogasina zittir. Imparator diyor ki, (Tanri kandan hoslanmaz. Akla gore davranmamak, Tanrinin dogasina zittir. Din, bedenin degil, ruhun urunudur. Dolayisiyla birini dine cekmek isteyen kisinin, siddet veya tehdide degil, iyi konusmaya ve dogru bir sekilde akil yurutmeye ihtiyaci vardir. Makul bir insani ikna edebilmek icin, ne kola ihtiyac vardir, ne vurabilecek bir seye, ne de bir insani olumle tehdit etmeye yarayacak baska bir araca!).

Bu diyalogda, siddet araciligiyla dine cekmeye muhalefet baglaminda en onemli husus sudur: Akla gore hareket etmemek, Tanrinin dogasina zittir. Yayinci Theodore Khoury, yorumunda diyor ki: Grek felsefesi icinde yetismis imparator icin bu son derece net bir konudur. Ama Muslumanlik ogretisinde ise Tanri mutlak anlamda askindir. Onun iradesi bizim kategorilerimizden tumuyle bagimsizdir. Buna akillilik, makuliyet de dahildir. Khoury, bu baglamda unlu Fransiz Islambilimci R. Arnaldez'in bir eserine de bir atifta bulunuyor. Buna gore Ibn-i Hazm, isi, Tanriyi kendi kelamindan bagimsiz olmaya kadar goturerek, O'nun bize hakikati aciklamak gibi bir zorunlulugu dahi olmadigini belirtiyor. Eger o irade buyurmus olsaydi, insan putperestlige de tabii olmak zorundaydi diyor"

hic

hic biseyi protesto etmiyorum bu bi protesto konusumudur tepkisiz ve etkisizmiyim:sm_confused: :sm_cool: :mymeka: :Roflol:

Sigarayi Birakan Adamin Gunlugu :))

Tiryakinin Sigara Birakma GunluguSevgili gunluk, Bu sabah Hurriyet'in Kelebek ekinde sigarayi birakmanin vucuda yaptigi olumlu etkileri anlatan bir haber okudum. Bu tarz haberlerden oldum olasi tiksinmeme ragmen nedense cosup sigarayi birakmaya karar verdim. Kararim kesin, sigarayi birakiyorum. Bu kararimin vucuduma etkilerini gosteren tabloyu basucuma astim. Icimin zehirden temizlenmesini tabloya bakarak daha rahat hissedecegim. Simdi masanin uzerindeki dolu sigara paketini burusturup cope salliyor ve saglikli gurbuz bir kisi olma yolundaki ilk adimimi atiyorum.

SEKIZINCI SAAT

Sevgili gunluk,
Tabloya gore sigarayi biraktiktan sekiz saat sonra tansiyon ve nabiz normale donuyormus. Inanir misin, bunu hissediyorum sanirim. Tamam, tansiyon ve nabzimin bundan sekiz saat onceki halinde de anormallik hissetmemistim,ama normale donmesi iyi bir sey herhalde. Coskumu paylasmak icin Teoman'i aradim, sigarayi birakmama "gecici Ubeyd Korbey sendromu" adini takti. "Oglum" dedim, "bak tam sekiz saattir sigara icmiyorum, tansiyonum ve nabzim cillop gibi oldu".
Bunu soyleyince kendi nabzinin ve tansiyonunun da harika oldugunu soyledi, meger sekiz saattir uyuyormus. Yavsak iste, ben ne diyorum o ne diyor. Yalniz laf aramizda, kafama takildi gercekten, demek ki gunde sekiz saat uyuyan bir sigara tiryakisinin tansiyonu ve nabzi da gunde bir kere normallesiyor. E peki, tansiyon ve nabiz gunde uc kez normale donemeyecegine gore benim kazancim ne bu isten? Demek ki, savasi erken birakmayacaksin. Yoksa Teoman itinden ne farkim kalir? Onun tansiyonu da normal, benimki de.... Neyse, bakicaz....

ONUNCU SAAT

Sevgili gunluk,
Sigarayi birakirken baslangicin cok zor gectigini duymustum. Hic de degilmis. Az once yemek yedim, istahim acilmis, yemeklerin tadini daha iyi aldim. Yillardir ilk kez yemegin uzerine sigara icmeyecegim.

ON BIRINCI SAAT

Acaba azaltarak mi biraksam? Sadece yemeklerden sonra icsem mesela? Yok yok, dayanmam lazim. Kuruyemisciye gidip kabak cekirdegi alayim, oyalanirim.

ON UCUNCU SAAT

Iki saattir araliksiz kabak cekirdegi yiyorum. Ve bir de yildiran dejavu: "abi bu cekirdege elini surunce birakamiyorsun."

ON DORDUNCU SAAT

Kabak cekirdegini birakinca yemekten sonrakine benzer bir sigara icme istegi uyandi. Cope attigim sigara paketini ararken telefon caldi, Teomanmis. "Sagliginda yeni duzelmeler var mi?" diye sorup kahkaha atti .Vay ayi vaaay, sigarayla mucadelemde basarisiz olmami bekliyor demekki. Bu beni sinirlendirmekten cok kamciladi. Ulan Teoman, gorusuruz bakalim. Ilk isim sigara paketinin oldugu cop torbasini evden atmak

ON YEDINCI SAAT

Sevgili gunluk,
Kendimden utaniyorum. Az once kapidaki cop torbasini geri almaya karar verdim, kapici goturmus. Kararsizim, sigarayi birakanlarin sinirli olmaya basladigi ve kilo aldigi soyleniyor. Sisman ve sinirli biri olup Huseyin'e benzemeyeyim sakin?

YIRMI DORDUNCU SAAT

Sevgili gunluk,
Biliyor musun, sigarayi biraktiktan 24 saat sonra kalp krizi riski yuzde 25 azaliyormus. Fena degil ha, ne dersin? Teoman'i aradim az once, sana en fazla 15 gun veriyorum dedi. Kalp krizi riskinin azalmasindan sozettim, guldu. Gul bakalim Teoman efendi, gul... Gidip kabak cekirdegi alayim.

IKINCI GUN

Sevgili gunluk,
Dun cok kotu gecti. Kuruyemisciye gidip bir kilo kabak cekirdegi aldim. Gazeteleri cikmadan okusaydim keske, Hincal Uluc kosesinin yarisini "kabak cekirdeginin cinsel guce katkilari"na ayirmis. Allahim, ya kuruyemisci de okumussa yaziyi? Ulan yuz gram al cik, bir kilo niye aliyorsun? Bundansonra o dukkanin onunden gecemem.

UCUNCU GUN

Sevgili gunluk,
Cok guzel bir gundeyiz. Sigarayi birakmamin uzerinden 72 saat gecti, yani sinir uclarim bugunden itibaren yenilenmeye basliyor. Daha da guzeli, sevgilim geliyor. Bugun biraz sinirli gibiyim, kizin yaninda ariza yapmasam bari...

DORDUNCU GUN

Sevgili gunluk,
Dun ne guzel baslamisti hatirlarsin, ama korktugum basima geldi ve sevgilimle kavga ettim. Her sey iyi baslamisti halbuki. Bir ara disari ciktik, ben sosisli sandvic almak istedim, hanimefendi karsi cikti. Neymis, yuruyerek yemek yenilmezmis. Durduk yerde kavga cikti. Sonunda dayanamayip karsidaki lokantaya gittim ve patlican musakka soyledim. Garson tabagi getirir getirmez hatunun yanina kostum ve "yuruyerek yemek oyle yenmez boyle yenir" diyerek elimde tabak yurumeye basladim. Bir yandan da musakkayi yemeye calisiyorum. Kiz kacmaya basladi, ben de pesinden kosuyorum. Bir ara agzimdan kopukler ciktigini farkedince durakladim. Elimdeki tabagi cope atip eve dondum. Sevgilimin telesekreterine not biraktim, umarim arar.

BESINCI GUN

Sevgili gunluk,
Bu sabah Istikbal'den cek-yat gelecekti, oglene kadar bekledim, ne gelen var ne giden. Birden sinirlerim tepeme cikti, elimde odunla beklemeye basladim. Hayir, niye sozunde durmuyorsun kardesim? Sabah dediysen sabah getir. Adamlar saat ucte geldiler, ben odunla kapiya cikinca tedirgin olup kactilar. Istikbal'i arayip siparisi iptal ettim, Seray'i var Mobella'si var canim, banane yani...

ALTINCI GUN

Sevgili gunluk,
Sevgilim aradi, bana cok kizgin oldugunu soyleyip bir cuval zir zir yapti. zaten ona moralim bozuk, bir de Teoman gelip karsimda fosur fosur sigara imesin mi? Dumani suratima uflediginde caktirmamaya calisarak icime cekmeye calistim. Ulan ozlemisim be...

YEDINCI GUN

Sevgili gunluk,
Kabul etmem gerekir ki bugun cok sinirliydim. Gevsemek icin televizyonu acip belgesel izlemeye basladim. Discovery Channel'da Timsah Avcisi diye bir lavuk var, 10 dakika dayanamadim herife. Eline bir yilan almis, yilan citir citir isiriyor, bu gevrek gevrek guluyor. Neymis, yilan zehirsizmis.Ya arkadasim, zehirsiz diye ne bu yani? National Geographic'I aciyorum, zurafalar var, daha iyi. Ama zurafalardan, Mary ve ailesi diye soz ediliyor. Allah belanizi versin hepinizin. Sut icip uyumaya karar veriyorum, sut sisesinin uzerine "lutfen calkalayiniz" yazmislar. Cal-ka-la-mi-yo-rum. Mecbur muyum lan sizin sisenizi temizlemeye. Para almasini biliyorsunuz essogluessekler sizi be! Aksam arkadaslarla bira icmeye gittik. Buinsanlarne kadar anlayissiz var ya gunluk, aklin oynar.Ulan zaten sigarasiz bira iciyorum, beynim sulanmis, hala uzerime geliyorlar. Masada ideolojik hadise cikti, disari kadar uzadi. Tartisma sorun degildi de "sigarayi biraktigindanberi kilo aldin lan kocag*t" deyince dayanamayip kafa attim Teoman'a. Yapmasam iyiydi.

SEKIZINCI GUN

Sevgili gunluk,
Teoman arayip bir daha benimle gorusmek istemedigini soyledi. Cok umurumdaydi lavuk. Gereken cevabi verdim zaten. Bu arada, gazetede okudum yine. Sigarayi birakmanin cesitli yontemlerinden bahsediyordu. Azaltarak birakma ve marka degistirerek birakma maddeleri ilgimi cekti. Acaba? Ama yok yok, bu kadar dayandim, gerisini getirmek lazim.

DOKUZUNCU GUN

Sevgili gunluk,
Sana ne zamandir sevgili gunluk diye seslenmedigimi farkettim. Oysa sen bu dunyada beni anlayan tek varliksin, tek dostumsun. Bugun ne oldu biliyormusun, sevgilim beni terketti. Alcak kadin, Manyaklastigimi soyleyip ayrildi benden. Bu arada kabak cekirdeginin b*kunu cikardim, her tarafimda sivilce cikti.

ONUNCU GUN

Sevgili gunluk,
Iki gun once, sigarayi birakmanin cesitli yontemlerinden sozetmistim. Ben iki yontemi birlestirip hem marka degistirdim hem de azalttim. Gunde uc tane yemeklerden sonra Parliement iciyorum. O kadar zaman sonra ilk icilen sigaranin bir guzel kafasi var, sasiririsin.

ON BIRINCI GUN

Sevgili gunluk,
Kendime bir iyilik yapip sigarayi bese cikardim. Ha uc, ha bes. Eskiden gunde bir paket iciyordum, simdi bes tane iciyorum. Yine kazancliyim yani...

ON IKINCI GUN

Sevgili gunluk,
Bugun gazetede Amerika'da yapilan bir arastirmayla ilgili haber okudum. Habere gore gunde 10 taneye kadar sigaranin cok fazla zarari yokmus. Ustelik sigaranin markasini degistirmekten falan da bahsedilmiyordu. Madem oyle gunde 10 tane Camel icebilirim.

ON UCUNCU GUN

Sevgili gunluk,
Sevgilimi ve Teoman'i arayip ozur diledim. Sevgilim, bir sure daha gorusmek istemedigini soyledi. Agzimdan kopukler cikarken kosturdugum sahneyi unutamiyormus. Hakli kiz, bir sey soyleyemedim. Teoman aramizda gecen hadiseyi sigaraya yordu, ona gore yavas yavas sigara icmeye baslayinca beynim tekrar faaliyete gecmis. Neyse baristik ve yarin aksam bulusmaya karar verdik.

ON DORDUNCU GUN

Sevgili gunluk,
Teoman'la ocakbasina gittik. Ictigim sigaralari saymadim. Teoman'in da dedigi gibi, sigaranin zararlarini bilerek iciyorum, kime ne? Sana da soruyorum gunluk, sana ne?

ON BESINCI GUN

Sevgili gunluk,
Pufur pufur iciyorum sigaralari. Bir de, "sigaraya tekrar baslayinca ne olur" tablosu yapmaya basladim. Sevgilim de bir daha sigarayi birakmayacagim sozunu verince geri dondu. Elveda gunluk, bir daha isim olmaz seninle.
ALINTIDIR

Yorum Sizin

1 yasinizdayken sizi elleriyle besledi ve yikadi. Butun gece aglayip onu uyutmayarak tesekkur ettiniz

2 yasinizdayken size yurumeyi ogretti Size seslendiginde odadan kacarak tesekkur ettiniz

3 yasinizdayken size ozenle yemekler hazirladi Tabaginizi masanin altina dokerek tesekkur ettiniz

4 yasinizdayken elinize rengarenk kalemler tutusturdu. Evin butun duvarlarina resim yaparak tesekkur ettiniz

5 yasinizdayken sizi cici kiyafetlerle susledi. Gordugunuz ilk camur birikintisine atlayarak tesekkur ettiniz

6 yasinizdayken okula kadar sizinle yurudu. Sokaklarda "GITMIYCEEEEEEM" diye aglayarak tesekkur ettiniz

7 yasinizdayken size bir top hediye etti. Komsunun camini kirarak tesekkur ettiniz

9 yasinizdayken size piyano ogretmeni buldu. Notalari bir gun bile calismayarak tesekkur ettiniz

10 yasinizdayken dogum gunu partilerinden dans derslerine kadar her yere sizi arabayla goturdu. Arabadan firlayip giderken arkaniza bile bakmayarak tesekkur ettiniz

11 yasinizdayken sizi arkadasinizla sinemaya goturdu. "Sen bizimle oturma" diyerek tesekkur ettiniz

12 yasinizdayken zararli TV programlarini seyretmenizi istemedi. O evde degilken hepsini izleyerek tesekkur ettiniz

15 yasinizdayken sizi yurtdisinda yaz kampina gonderdi. Tek satir mektup yazmayarak tesekkur ettiniz

17 yasinizdayken erkek arkadasinizla partiye gitmenize izin verdi. Bir telefon bile etmeden sabaha karsi eve donerek tesekkur ettiniz.

19 yasinizdayken okul masraflarinizi karsiladi,sizi arabayla kampusa goturdu ve esyalarinizi tasidi. Arkadaslariniz alay etmesin diye kampus kapisinda vedalasarak tesekkur ettiniz

21 yasinizdayken is hayati ve kariyerinizle ilgili size fikir vermek istedi "Ben senin gibi olmayacagim" diyerek tesekkur ettiniz

22 yasinizdayken kep giyme toreninizde size gururla sarildi. Avrupa seyahati icin para isteyerek tesekkur ettiniz

24 yasinizdayken uzun suredir ciktiginiz cocukla tanismak istedi "Zamanini ben bilirim" diye tersleyerek tesekkur ettiniz

25 yasinizdayken dugun masraflarinizi karsiladi,sizin icin hem mutlu oldu hem cok duygulandi. Siz dunyanin bir ucuna tasinarak tesekkur ettiniz

30 yasinizdayken bebek bakimi hakkinda size akil vermek istedi. "Artik bu ilkel yontemleri birak"diyerek tesekkur ettiniz

40 yasinizdayken sizi arayip bir akrabanizin dogum gununu hatirlatti "Anne isim basimdan askin"diyerek tesekkur ettiniz

50 yasinizdayken o cok hastalandi, hafta sonunda onu gormeye gittiginizde mutlu oldu. Ona yaslilarin cocuk gibi nazli oldugunu soyleyerek tesekkur ettiniz

Derken bir gun..... o oldu. O gune kadar onun icin yapmadiginiz ne varsa, o anda kalbinize bir yildirim gibi dustu...
ALINTIDIR

11 Mayıs 2007 Cuma

Manisa'da 4 metrelik piton yilani bulundu!!!!

Manisa'nin Gordes Ilcesi'nde yillardir varligi bilinen ancak yakalanamayan dev piton yilani, yol uzerinde olu olarak bulundu. 68.62 kilogram agirliginda ve 3.76 cm boyundaki piton yilani koyluleri hayrete dusurdu.

Gordes'e bagli Efendili Koyu'nde yasayan Sekip Ucmak, saat 22.30 siralarinda misafirlerini otomobiliyle ilceye gotururken yolda dev bir yilanla karsilasti. Yerde hareketsiz sekilde duran dev piton yilanini gorunce hayrete dusen Ucmak, kardesi olan koy muhtari Ahmet Ucmak'i telefonla arayarak gordugu manzarayi anlatti. Olay yerine giden muhtar Ahmet Ucmak'in, kardesi Sekip Ucmak ile birlikte bir cuvala koydugu dev yilani koy meydaninda vatandaslar merakla inceledi. 3 metre 76 cm boyunda ve 68 kilo 62 gram agirliginda olan yilanin bir otomobil tarafindan ezilmis olabilecegi belirtildi.

Koy muhtari Ahmet Ucmak, 1987 yilindan bu yana koy civarinda dev bir yilanin dolastigini ifade ederek, "Koyde bazi vatandaslarimiz dev bir yilan gorduklerini soylerler, ama bir turlu gorememistik. Hatta bazi vatandaslarimiz tarlalarinda calisirken buyuk korku yasardi. Ben ise bu soylentilere inanmiyordum. Yoremizde bu tur yilanlarin olabilecegi aklima gelmezdi. Bu olu olarak buldugumuz yilan koyde sozu edilen yilan mi bilmiyorum, ama bu yilanin yalniz oldugunu tahmin etmiyorum. Bunu yetkililere bildirecegiz, gerekirse bulundugu cevrede bir arastirma yapilmasini isteyebiliriz" dedi.


Eklenmis Mesaj piton.jpg (31,3 KB) piton 1.jpg (15,5 KB)

Guzin Abla Olayi Asmis

Izmir' den M.T. soruyor :

Ben 38 yasinda, kimya ogretmeni bir genc bayanim. Uc ay
kadar once kismetim acildi ve iyi niyetli bir gencle tanistim.
Gecen hafta da nisanlandik. Mutluluktan ucuyordum ki dun
laboratuarda korkunc bir sey kesfettim.
Nisanlimin bana aldigi yuzugu denemek icin civaya attim ve
maalesef yuzdu.
Halbuki saf altinin ozgul agirligi civaninkinden fazla,
yuzugun batmasi gerekirdi. Demek bana aldigi yuzuk saf altin degil,
oyleyse sevgisi de saf olamaz. Simdi ben bu civayi nisanlimin yemegine
koyup bu isi bitirmeyi dusunuyorum, ne dersiniz?

Siki durun simdi, iste Guzin Abla' nin Cevabi :
Arsimet'in hayatina her yonuyle vakif oldugunuz anlasiliyor.
Yalniz yuzey gerilimini hesaba katmamissiniz, civanin yuzey
gerilimi suyunkinden cokdaha fazladir, boylece kendinden agir cisimleri
de
kaldirabilir, cunku o cisim batarken ortaya cikartacagi yuzey icin
harcamasi
gereken enerji, kendi potansiyel enerjisinden fazla olabilir. Ayrica
civanin saf
olmama ihtimali de var, o yuzden ani kararlar vermeyin
derim.

istanbuldan hepinize kucak dolusu sevgiler

merhaba arkadaslar ozellikle bebek sahibi anneler.sizlerle cocuklarimizla ilgili her konuyu paylasmak isterim.:emir_bebek:

YoRuMSuZZ!!!Konusan ReSiMLeR!!!

HUZUR




ESARET



OFKE



Yasam kacimiz icin boyle birsey ?



OZGUVEN



Yorumsuz...



Fedakarlik...

10 Mayıs 2007 Perşembe

Ispanyol Avci, Cengel Boynuzlu Dag Kecisi Vurdu

Ispanyol Avci, Cengel Boynuzlu Dag Kecisi Vurdu

Pazartesi, 27 Kasim 2006
Artvin'in Yusufeli Ilcesi'nde Ispanyol Bir Avci, Yasal Avcilik Kapsaminda "Samova" Diye Adlandirilan Cengel Boynuzlu Dag Kecisi Vurdu. Ispanyol avci Alberto Nunezseoane, Yaylalar Koyu sinirlarinda 7. keciyi vurdugu icin ulkesinde safari kulubu tarafindan altin madalyayla odullendirilecegini soyledi. Nunezseoane, Yusufeli'de dogal sartlarin cok guzel oldugunu belirterek, "Vurdugum kecinin boynuzu 25 santimetre, capi ise 10 santimetre, 6 yasinda, 35 kilo agirligi var" dedi.

Yaylalar Koyu'nun kis turizmi icin cok elverisli oldugunu anlatan Muhtar Ahmet Kantar da, "Yerli ve yabanci avcilari koyumuze bekliyoruz. Kackar Daglari etegindeki koyumuz sinirlarinda her turlu av hayvani bulunuyor" diye konustu.

haberler.com
www.imerhev.net

Anne ve baba tutumlari

Anne ve baba tutumlari

Cocuga sergilenen anne baba tutumlari asagidaki basliklar altinda incelenebilir.
1. Asiri Otoriter ve Reddedici Aile Tutumu:
Cocugun bedensel ve ruhsal gereksinmelerini karsilamayacak kadar olumsuz duygular beslenilir. Cocuga sefkat, sevgi, sicaklik verilmez, her yaptigi elestirilir.
Cocugun iyi yonleri degil olumsuz yonleri ortaya cikarilir.
Otoriter ve reddedici aile tutumunda evde soz hakki, ozgurluk ve otorite anne babanindir. Cocugun yaptigi her sey goze batar ve cocuk surekli ceza alir. Yaptiklari olumlu olsa da, ceza almak korkusu ile bunlari soyleyemez.
Asiri Otoriter ve Reddedici Aile Tutumunun Cocugun Kisilik Gelisimine Etkileri:
Bu cocuklar kotu muameleye maruz kalmaktan korktuklari icin anne ve babaya karsi edilgen, uysal ve erdemli olmaktadir. Fakat icten ice anne babaya karsi dusmanlik duygulari gelistirirler.
Kendisi disindaki insanlarla yeterli iletisimi kuramadiklari icin saldirganligi kendisine yonlendirebilirler.
Yeniliklere acik degildirler, yeni seyler uretmeleri zordur.
Surekli kusurlari aranan cocuk streslidir ve stresliyken hata yapma olasiligi artar.
Hata yapan kisileri affetmeyi bilmezler, hosgorulu olamazlar.
Kendilerine ve cevrelerindeki kisilere guvenmedikleri icin kendilerine iyi davrananlara suphe ile bakarlar ve toplumdan giderek uzaklasirlar.
Yardim duygusundan uzak, sinirli, inatci, hircin, uyumsuz olabilirler. Kurallara uymayan veya otoriteye boyun egen, kendi duygu ve dusuncelerini ifade edemeyen bir kisilik gelistirebilirler.

2. Asiri Hosgorulu Aile Tutumu:
Cocuk merkezli bu tur ailelerde cocugun yaptigi her sey hos gorulur ve cocuk asiri ozgur birakilir.
Cocuga neyi yapip neyi yapmamasi gerektigi anlatilmaz. Hicbir zaman kesin kurallar belirtilmez. Cocuk kendisine zarar verebilecek davranislarda bile etkili denetimden uzaktir, uyarilmaz.
Anne babalar sadece cok buyuk bir problem oldugunda sert cikislarda bulunur, goz dagi verirler. Bazen ceza da verirler ama nedenini aciklamazlar.
Asiri Hosgorulu Aile Tutumunun Cocugun Kisilik Gelisimine Etkileri :
Asiri hosgorulu tutum ile yetistirilen cocuklar bir sure sonra anne babasini denetim altina alir, onlari tehdit ederler. Dedikleri olmayinca da tehditlerini uygularlar.
Elestiriye acik olmadiklari icin kendilerini gelistiremezler.
Kuralsizliga alisan cocuklar, okuldaki kurallarla karsilasinca okula ve arkadas cevresine uyum saglamakta zorluk cekebilirler.
Her istedigini elde ettikleri icin belli bir sure sonra doyumsuzluk yasamaya baslarlar. Doyumsuzluklari, ileride zararli aliskanliklar edinmelerine sebep olabilir.
Bencil, sorumsuz, kirilgan, her dediginin aninda olmasini isteyen, sabirsiz, simarik, antisosyal olabilirler. Sosyal ortama girdiklerinde ve her dediklerinin olmadigini gorduklerinde hayal kirikligina ugrar, kendi kabuklarina cekilebilir ya da agresif olabilirler.
Her isteklerini yaptirmayi aliskanlik haline getirir ve zamanla kural tanimazlar.

3. Asiri Koruyucu Aile Tutumu :
Cocuklarin uzerine titrenir. Aglamasin, usumesin, terlemesin, hasta olmasin, yorulup incinmesin diye buyuk bir caba gosterilir. Her sey cocuk adina yapilir. Anne babalarin cocuklar icin gelistirdikleri asiri kaygi, cocuklarini asiri korumaya yonlendirir.
Cocuga evde secim hakki verilmez.
Kazandirmak istedikleri davranislari duygu somurusu ve asiri sefkat yontemini kullanarak gelistirirler. Cunku cocugu mutlu edememe endiseleri vardir.

Asiri Koruyucu Aile Tutumunun Cocugun Kisilik Gelisimine Etkileri :
Kararlar, cocuk adina aile tarafindan alindigi icin, karar alma ve secenekleri degerlendirme becerileri gelisemez. Karsilastigi sorunlarla basa cikamayacagina inanir ve surekli hata yapma egilimi icindedir.
Bu cocuklar belli donemlerde yerine getirmesi ve kazanmasi gereken davranislar ve gorevleri yapamadiklari icin, asiri bagimli, urkek ve cekingen olabilir, beceriksiz ve sakar gorunebilirler. Kendilerini topluma kabul ettirmek icin zaman zaman isyankar davranislar sergileyebilirler.

4. Tutarsiz Aile Tutumu :
Bu ailelerde cocugun yaptigi bir davranis bazen cok sert bir tepki alabilirken, bazen de cok olumlu karsilanabilmektedir. Tutarsiz anne babanin iki cocuguna karsi farkli tutumu ya da anne babanin kendi egitim tarzlarindaki farkli tutumlari cocuklari olumsuz yonde etkileyebilir.
Tutarsiz Aile Tutumunun Cocugun Kisilik Gelisimine Etkileri :
Bir davranisin kimi zaman odullendirilmesi kimi zaman da cezalandirilmasi cocukta cezanin anlami ve sucun niteligi hakkinda kuskular uyanmasina neden olur. Ne zaman, nerede, ne yapacagini bilemezler.
Kendi gorus ve dusuncelerini aktaramazlar.
Cocuk kendini kanitlamak ve dikkatleri uzerine cekmek icin, urkek, yumusak huylu, soz dinleyen ya da kendi benligini ve bagimsizligini gostermek icin kavgaci, sinirli bir cocuk olabilir. Zamanla cevrelerindeki insanlara guvenmeyen, her seyden suphelenen, kararsiz bir kisilik yapisi gelistirebilirler.

5. Mukemmeliyetci Anne Baba Tutumu :
Mukemmeliyetci tutumda anne baba her seyin en iyisini cocugundan bekler. Kendi gerceklestiremedigi yasantilari cocugunun gerceklestirmesini ister ve cocuk oldugu gibi kabul edilmez.
Aile, bedensel ve zihinsel yonden beklentileri karsilamasi icin cocugu kapasitesinin cok ustunde egitimlere tabii tutar.
Cocuktan asiri titizlik ve temizlik beklenir.
Mukemmeliyetci ailelerde kurallar ve kaliplar belirlenir ve cocugun bunlara mutlaka uymasi beklenir.
Cocuga butun cocukca davranislar yasaklanir. Arkadas secimi de aileye aittir.
Mukemmeliyetci Anne Baba Tutumunun Cocugun Kisilik Gelisimine Etkileri :
Mukemmeliyetci anne baba tutumuyla yetisen cocuklarin fikirleri genelde cok katidir. Bir sey veya kimse ya cok olumlu ya da cok olumsuzdur.
Cocuk kendi dogal ic guduleri ve agir kurallar arasinda sikisip kalmistir ve surekli bir ic catisma icindedir. Sevgi ve nefret karisimi duygulari ayni anda yasar.
Her iste en iyi ve en ustun olmak ister. Fakat istedigi seviyeyi yakalamayinca hayal kirikligina ugrar ve calismayi tamamiyla birakabilir. Asagilik duygusu gelisir.

6. Kabul Edici, Guven Verici ve Demokratik Aile Tutumu :
Sevgi, saygi, huzur, guven ve seffaflik olan ailede cocuk tum yonleriyle kabul edilir.
Anne baba davranislari ile cocuga uygun birer model, cok iyi rehberdir. Cocuga yol gosterir ama alacagi kararlar konusunda serbest birakir. Ona bir cok alternatif sunulur ama secim cocuga aittir. Problemlere anne baba ile birlikte cozum arayarak zamanla bu becerisini gelistiren cocuk, secimlerinin sonuclarina da kendisi katlanir.
Aile icinde kurallar ve sinirlar herkes icin ve hep birlikte belirlenir ve bu sinirlar icinde cocuk ozgurdur. Kurallarin mantikli aciklamasi yapilir.
Aile fertlerinin hepsinin esit soz ve oy hakki vardir. Aileyi ilgilendiren kararlar birlikte alinir. Her konuda cocugun dusunce ve fikirleri dinlenir. Fikirleri mantiksiz da olsa saygi gosterilir.
Anne baba birbirlerine ve cocuklarina karsi olan duygularinda net ve aciktir.

Kabul Edici, Guven Verici ve Demokratik Anne Baba Tutumunun Cocugun Kisilik Gelisimine Etkileri
Demokratik ve guven verici bir ortamda yetisen cocuk, kendine ve cevresine saygili, sinirlari bilen, yaratici, aktif, fikirlere saygi duyan, fikirlerini rahatlikla soyleyebilen, kisilik ve davranislari acisindan dengeli, sorumluluk duygulari gelismis, hosgorulu, isbirligine hazir, arkadas canlisi, duygusal ve sosyal acidan dengeli ve mutlu bir birey olarak yetisir.
Anne babanin tutarli ve kararli tutumu cocugun kendisine ve cevresindekilere guven duygusunu gelistirir.
Basit de olsa bu yaslarda karar vermeye ve kendi basina isler yapmaya alisan cocuk, ilerde rahatlikla kendi adina kararlar alir.
Kendi haklarini savunurken baskalarinin haklarina da saygi duyar.

www.milliyet.com.tr